Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9834 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9826 - Esas Yıl 2013





Davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşları aralarındaki alacak davasına dair .... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.09.2012 günlü ve 2011/251 E.-2012/437 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 28.02.2013 günlü ve 2013/1385 E.-2013/3359 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların iştirak halinde müşterek mülkleri olan taşınmaz üzerine 15 yıl önce 600 adet zeytin ağacı dikildiğini, bu zeytin ağaçlarının bakımını, davacının hiçbir ücret almadan üstlendiğini, davacının bu işleri yapmak için zaman ayırdığını, bu işlerin yürütülmesi için her zaman işin başında bulunduğunu, 2006 veya 2007 yılında bu taşınmaz içerisinde bulunan zeytin ağaçlarının bakım işini davalılardan ...'in üstlendiğini, ancak, bunun dışında bu işi kendisinin yaptığını belirterek, .... köyü 43 parsel sayılı taşınmazın zeytin ağaçlarının son dört yıllık bakım ücreti karşılığı olarak 12 000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, cevap dilekçeleri ile; Dava konusu taşınmazda bulunan zeytin ağaçlarına yapılan masrafın ücret karşılığında işçilere yaptırıldığını, bu ücreti tüm mirasçıların ödediklerini, davacının, işçilerin başında durarak emek ve zaman harcadığı için ücret talep etmeye hakkının bulunmadığını, ayrıca ortak murislerinden intikal eden dükkan vasıflı taşınmazın kiralarının da davacı tarafından alınmak suretiyle dava konusu taşınmaz için harcandığını, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, bunun mümkün olmaması halinde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, TMK'nın, paylı mülkiyetteki olağan yönetim işlerini düzenleyen 690. maddesinde, paydaşlardan her birinin olağan yönetim işlerini yapmaya, özellikle küçük onarımları yaptırmaya ve tarımsal işleri yürütmeye yetkili olduğu, davacının, kanundan doğan bu yetkisini kullandığı, taraflar arasında bu doğrultuda bir hizmet sözleşmesi yapıldığı da ispatlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacının temyiz talebi üzerine dairemizce onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Dava, taraflar arasında paylı ve elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda bulunan zeytin ağaçlarının bakımının yapılması için harcanan emek ve zaman karşılığında davalılardan ücret talebine ilişkindir.TMK'nun 693.maddesi uyarınca paydaşlardan her biri bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. TMK'nun ortak menfaatlerin korunması konusunda paydaşın yasal temsilci olabileceği yönündeki bu hükmü, güçlendirme işlerinin yürütülebilmesi, paydaşların giderlere katılmasının sağlanması ve yetki verildiği takdirde dava açılmasını da kapsamaktadır. Bununla birlikte payından fazlasını ödemiş olan paydaşın diğer paydaşa rücu imkanı bulunduğu da tartışmasızdır (TMK'nun m. 694/2). Davacı vekili, 10.01.2012 tarihli celsede, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının bakımı için yapılan tüm masraflara tarafların payları oranında katıldıklarını, taleplerinin buna ilişkin olmadığını, ancak, davacının bu taşınmazlar ile ilgilenmesi sebebiyle davacıya bakım ücreti ödenmesi gerektiğini beyan etmiştir. Gerek davacı vekilinin bu doğrultudaki beyanından, gerekse dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından, taşınmazdaki zeytin ağaçlarının bakımı, budanması, zeytinin toplanması v.s gibi tarımsal işlerin ücret karşılığında işçiler tarafından yapıldığı, davacının, bu işleri bizzat yapmadığı, ancak, bu işlerin yapılmasını organize ettiği, örneğin işçi bulma ve onların ücretlerini ödeme işini üstlendiği anlaşılmıştır. Bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddesini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HMK 33. md). Dava, hukuksal nitelikçe TMK'nun 694/2.maddesi hükmü gereğince payından fazlasını (hizmet ederek) ödemiş olan paydaşın rücu isteminden ibarettir. Dosya içeriğindeki bilirkişi raporunda talep edilen yıllara ilişkin olarak davacının emek ve mesaisinin karşılığı hesaplanmıştır. Mahkemece, bilirkişiden yeniden ek rapor alınarak davacının tapudaki payı karşılığının hesaplanan bu miktarlardan indirilmek suretiyle bakım ücreti miktarı tesbit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi yazılı düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacıların karar düzeltme taleplerinin kabulü ile dairemizin 28.02.2013 tarihli 2013/1385-3359 sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.