MAHKEMESİ : İZMİR 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2012/370-2013/799Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tarafl vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalı apartman yönetimi adına tahakkuk eden atıksu bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ve icra takibinin devamı ile davalı aleyhine % 40 icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalı apartman yönetiminin icra takibine konu yapılan aylar için artezyen suyunu apartmanda kullanmadığını, artezyen suyunun uzun yıllardır sadece bahçe sulamada kullanıldığını, bu durumun davacı kurum tarafından da tespit edildiğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2011/2333 E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, 17.667,47 TL asıl alacak, 16.493,25 TL işlemiş faiz ve 824,67 TL KDV üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan itirazlı asıl alacak üzerinden takdir olunan ve takip tarihi dikkate alınarak belirlenen % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, atıksu bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2011/2333 Esas sayılı icra takip dosyası ile, alacaklı İZSU tarafından borçlu Gonca Apartman Yönetimi aleyhine, 4102831 nolu abonenin 2001 yılı 6,7,8,9,10,11,12, 2002 yılı, 2003 yılı, 2004 yılı, 2005 yılı, 2006 yılı, 2007 yılı, 2008 yılı ve 2009 yılı tüm aylar, 2010 yılı 1,2,3,4. aylara ilişkin, toplam 79.558,51 TL kuyu atıksu bedelinin tahsili amacıyla 24.02.2011 tarihinde icra takibi başlatıldığı, 09.03.2011 tarihinde, atıksu kullanılmadığından bahisle, borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.Davalı site yöneticisinin 09.06.2003 tarih ve 1030 sayılı dilekçesi üzerine sitede yapılan incelemede; şehir şebeke suyu kullanıldığı ancak artezyen hattının her an kullanılabilecek şekilde dahili tesisata bağlı olduğunun görüldüğü tespit edilmiştir.Davalı site yöneticisinin 15.12.2006 tarih ve 2425 sayılı dilekçesi üzerine yapılan incelemede ise; 08.02.2007 tarihli tutanak ile, artezyen bağlantısının iptal edildiği, sadece bahçe sulamada kullanıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 15.01.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda; davalının 31.07.2001-22.07.2003 tarihine kadar olan döneme ait atıksu bedellerinden 2.071,54 TL asıl alacak, 4.839,63 TL işlemiş faiz ve 871,13 TL KDV olmak üzere toplam bedelden sorumlu olduğu, atıksu abone sözleşmesinin bulunmadığı, resen abonelik yapıldığı kanısına varıldığı belirtilmiştir. Taraflarca bilirkişi raporuna yapılan itiraz üzerine düzenlenen 08.04.2013 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda; 2 farklı hesaplama yapıldığı, 1. hesaplamada davalının 22.07.2003 tarihine kadar olan döneme ait atıksu bedelinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde, 2.071,54 TL asıl alacak, 4.839,63 TL faiz ve 241,98 TL KDV'den sorumlu olduğu; 2. hesaplamada davalının 2007 tarihine kadar olan döneme ait atıksu bedellerinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde ise, 17.003,93 TL asıl alacak, 16.359,10 TL işlemiş faiz ve 817,96 TL KDV'den sorumlu olduğu belirtilmiş, ayrıca davalı site yönetimi tarafından artezyenin bina tesisatına olan bağlantısının, davalının bu tarihe kadar davacı kuruma herhangi bir başvurusunun olmaması nedeniyle, 07.02.2007 tarihinde iptal edildiği kanısına varıldığı belirtilmiştir.Davacı vekilinin Ek Bilirkişi Raporuna itirazı doğrultusunda düzenlenen ve hükme esas alınan 01.06.2013 tarihli 2. Ek Bilirkişi Raporunda; mahkemece davalının 07.02.2007 tarihinden sonraki döneme ait bahçe sulaması için atıksu bedellerinden sorumlu olduğunun kabulü halinde ise, 17.667,47 TL asıl alacak, 16.493,25 TL işlemiş faiz ve 824,67 TL KDV alacağından sorumlu olduğu belirtilerek, davacı kurum tarafından 20 daire üzerinden atıksu bedelinin tahakkuk ettirildiği, davacının 07.02.2007 tarihinden sonraki dönemde bahçe sulamasına istinaden bir kullanıcı için talep edilebilecek atıksu bedeli hesaplanmıştır.Hükme esas raporda, 07.02.2007 tarihinden sonraki döneme ilişkin tek bir kullanıcı için talep edilebilecek atıksu bedelinin hesaplanması doğru ise de, hesaplamalarda 31.07.2001 tarihinden itibaren atıksu bedelinin tespitinin dayanağının belirtilmediği, bu tarihin neden başlangıç tarihi olarak esas alındığının açıklanmadığı, davalının 2003-2007 yılları arasında atıksu kullanılmadığı itirazının değerlendirilmediği, artezyen suyununun binada kullanıldığı ve kullanılmadığı dönemlerdeki şebeke suyuna ait kullanımlara ilişkin hesaplama yapılmadığı, bilirkişinin konusundan uzman ve raporun yeterli ve olay içeriğine uygun nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece, öncelikle icra takibine konu 4102831 nolu atıksu aboneliğine ilişkin sözleşme celbedilerek, davalının 2003-2007 yılları arasında atıksu kullanılmadığına ilişkin itirazı da değerlendirilerek, konusunda uzman bilirkişi kurulundan, davalının sorumlu olduğu dönemler ve atıksu bedeli tespit edilmeli ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.