Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9799 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6798 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, 29.12.1995 tarihinde vefat eden vasiyetçi .....’in, sağlığında davacılar lehine .... Noterliğinin 29.12.1995 tarih ve 4063 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile muayyen mal vasiyetinde bulunduğu ve .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.06.2007 gün ve 2006/571 E. 2007/193 K. sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açılıp okunduğu ileri sürülerek, vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK. nun 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkindir. Anılan kanun maddesi; “Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur.Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” hükmüne amirdir. Açıklanan madde hükmü ve yerleşmiş yargısal ilkelere göre; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Vasiyetname Sulh Hukuk Hakimi tarafından usulüne uygun açılıp okunmadıkça yerine getirilmesi istenilemez. Somut olayda; mirasbırakan.....’in vefatı üzerine vasiyetnamenin... Noterliği tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesine intikal ettirildiği, ancak mahkemece yapılan yargılama sırasında yasal mirasçılar olan...., ..., ... ve ...’a TMK. nun 596/2 maddesi uyarınca tebligat yapılmadan vasiyetnamenin açılmasına karar verildiği, ayrıca bu mirasçılara kararın ve vasiyetnamenin TMK. nun 597/1 maddesi uyarınca tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Bundan ayrı, davanın vasiyeti yerine görevlisi atanmamış olması nedeniyle yasal veya atanmamış mirasçılara yöneltilmesi zorunludur. Dosya içerisine alınan mirasçılık belgesine göre, yasal mirasçılardan .....’a husumet yöneltilmeden davanın eksik hasımla açıldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece; dava açma şartının henüz gerçekleşmediği, ayrıca davanın eksik hasımla açıldığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davaya devam edilerek sonuçlandırılmış olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.