Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 976 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16722 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/83-2013/95 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sulama Birliğinin davalı şirketin 8112663 numaralı elektrik abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen 21/02/2012 tarih ve Z/00012205 seri nolu fatura bedeli olan 31.486,91 TL'nin haksız ve dayanaksız olduğunu, zira tüketilen enerjinin sayaçtan geçirilerek kullanıldığı için kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilemeyeceğini; ayrıca 01/11/2011 tarih ve D/04016202 seri nolu faturada yer alan 24.607,98 TL kayıp kaçak enerji bedelinin haksız bir bedel olduğunu belirterek, her iki faturadan dolayı talep edilen 56.094,89 TL bedelden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde; kayıp-kaçak enerji bedelinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak abonelere tahakkuk ettirildiğini, yine 21/02/2012 tarih ve Z/00012205 seri nolu fatura bedelinin ise elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 13. maddesinin 1/b bendine göre düzenlendiğini, bu hükme göre davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 01/11/2011 tarihli faturadaki kayıp enerji bedeli olarak talep edilen 24.607,98 TL'den davacının borçlu olduğunun tespitine; 21/02/2012 tarihli faturadaki enerji bedeli olarak talep edilen 31.486,91 TL bedelden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kayıp kaçak bedeli olarak tahakkuk ettirilen fatura ile kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve benimsenen bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyleki; 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, müteakip 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Somut olaya gelince; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının önceki yıllara ait elektrik borcundan dolayı elektiriğinin 14.10.2010 tarihinde kesilerek mühürlenmiş olduğunun davalı tarafından bildirildiği, davalı kurum görevlileri tarafından yapılan denetimde davacının mevcut borcunu ödemeden mühür kırılmak suretiyle elektriği kullanıma açtığının tespit edildiği ve bunun üzerine 19.10.2011 tarihli kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiği; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda, "...kaçak elektrik tutanağında da belirtildiği üzere enerji sarfiyatının sayaçtan geçtiğinden olayda kaçak elektrik kullanımı olmayıp usulsüz elektrik kullanımının olduğu, davacının davalı şirkete usulsüz elektrik kullanımından dolayı ceza olarak 387,50 TL ödemesi gerektiğinin" belirtildiği ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporuna göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak enerji tüketmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın yeniden üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, bilirkişi kurulundan davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalının temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.