MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2007/742-2013/456Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, 31.12.2007 tarihli dava dilekçesinde; Teftiş Kurulu Başkanlığınca yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen 13.11.2001 tarihli soruşturma raporunda; davalı ... Yağ. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ne ait fabrikada abonesiz kaçak elektrik kullanıldığı, kaçak kullanma dair 07.03.1997 tarihli ve 30.04.1998 tarihli tutanakların komisyonca hukuka uygun olmayan, geçerli belgeye dayanmayan gerekçelerle ve ilgili yönetmelik hükümlerinin gözardı edilmesi suretiyle, düzenletilen tahakkuk miktarı olan toplam 27.621,95 TL teşekkül zararı ortaya çıktığı, bu zarar oluşmasında; teşekkülün Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri Daire Başkanı, Merkez Kaçak İnceleme ve Değerlendirme üyeleri ve eski müessese müdürü olan diğer davalıların da sorumlu oldukları, bunların dışında komisyona intikal ettirilmeyen 30.01.1999 tarihli kaçak elektrik kullanım tutanağına ilişkin düzenlenen tahakkuk miktarı olan 32.578,28 TL olmak üzere toplam 60.200,23 TL teşekkül zararı oluştuğunu, fazlaya ilişin hakları saklı tutulmak kaydıyla 4.936,21 TL'nin 12.04.1997 tarihinden itibaren, 22.685,75 TL'nin 25.06.1998 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 32.578,28 TL'nin 23.04.1999 tarihinden itibaren davalı ... Yağ. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... Yağ. San. Ve Tic. Ltd. Şti. yetkisi cevap dilekçesinde, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tahakkuk ettirirken elektrik miktarının fahiş gösterildiğini, kaçak elektrik kullanılmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Diğer davalı vekilleri; davanın zamanaşımı ve esastan reddini dilemişlerdir../..Mahkemece; davalılardan E.. A.. aleyhine açılan davanın geri alınması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan Ş.. K.. aleyhine açılan davanın esastan reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın BK. 60 md.(TBK. 72.md.) öngörülen 1 yıllık ve BK 60/2.maddesinde öngörülen davanın uzamış ceza zamanaşımına ilişkin 5 yıllık süresinin dolması nedeniyle zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı ve davalı ... Yağ. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki uyuşmazlık; abonelik olmaksızın kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Mahkemece; eylem haksız fiil kabul edilerek, BK. 60/1.ve 2.maddelerinde öngörülen zamanaşımı sürelerinin dolduğundan bahisle, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.Tekel niteliğinde bir hizmette bulunan TEDAŞ’ın fiili veya yasal bir engel bulunmayan hâllerde, elektrik hizmetinden yararlanmak isteyen kişilerle sözleşme yapmak mecburiyeti vardır. Sözleşmenin kurulmasıyla TEDAŞ, karşı taraf abonenin hizmetine elektrik sağlamakla yükümlü olup, anılan hizmetten yararlanan kişinin de hizmetin bedelini ödemesi gerekir. Sonuç itibarıyla sözleşmesiz ve kaçak olarak elektrik hizmetinden yararlanan davalının yasal mevzuat uyarınca anılan elektrik bedelini ödemesi gerektiği her türlü kuşkudan uzaktır. Davacı kurum, sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen bu hizmetten (elektrik aboneliği) sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belkide bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak (elektrikten) yararlanmış bulunmaktadır. O hâlde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmelidir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterlidir. Sözleşme benzeri bir ilişkinin kurulduğu kabul edildiğinde zamanaşımı süresinin de bir yıl değil 10 yıl olması gerekir. Aksine bir yaklaşım, dürüst ve ilkeli davranarak sözleşme yaparak normal tüketime ilişkin tarifeye göre ödeme yapan kişilerin aleyhine, kaçak elektrik kullananların lehine bir sonuca yol açılarak, kaçak kullananlar korunmuş ve kaçak elektrik kullanımı teşvik edilmiş olur ki, bu da hukuken kabul edilebilecek bir ilke değildir. Bunun aksini kabul tipik bir hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Böylesi bir duruma ise hukuk düzeninin izin vermeyeceği aşikârdır. ( 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 2), (Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun; 2000/3-1803 Esas-2000/1813 Karar, 2002/3-100 Esas-2002/68 Karar, 2009/13-461 Esas-2009/495 Karar, 2011/7-690 Esas, 2011/617 Karar, 2012/3-1927 Esas, 2013/1406 Karar, 3. Hukuk Dairesinin; 2000/2965 Esas, 2000/3341 Karar, 2000/6057 Esas, 2000/6244 Karar, 2010/8157 Esas, 2010/10301 Karar sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.)./..Hal böyle olunca; taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişkinin kurulduğu gözönüne alındığında; B.K.’nun 125. maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıldır. Dava tarihi itibarı ile bu süre dolmadığına göre, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.