MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak- yoksulluk nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuk ...'nın velayetinin davacı anneye verildiğini ve davacı için aylık 500 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalını....e müdür olarak çalıştığını, maddi durumunun çok iyi olduğunu, müşterek çocuğun ise rahatsızlıkları olduğunu, halihazırda 16 yaşında olup lisede eğitimine devam ettiğini, aradan geçen süre de gözetildiğinde masraflarının arttığını belirterek, müşterek çocuk ve davacı için takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren aylık 2.000'er TL'ye yükseltilerek yasal faizi ile davalıdan tahsilini ve hükmedilecek nafakalara her yıl ... oranında artış uygulanmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ....mezunu olduğunu, yine ingilizce öğretmenliği sertifikası da bulunduğunu, kendisine ait evde ikamet ettiğini, halihazırda internette kurduğu site ile pasta satışı yaparak gelir elde ettiğini, bu nedenle yoksulluk nafakası artırım talebinin yerinde olmadığını, müşterek çocuk yönünden ise davalının çocuğun tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğini, davalının borçları olduğunu, eline geçen net maaşının 6.787,03 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren davacı için aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep ve yasal faiz talebinin reddine; müşterek çocuk için aylık 300,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep ve yasal faiz talebinin reddine; nafakalara ... artışı uygulanması talebinin ise ülkedeki değişken enflasyon nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..-2-Dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında bulunan sair temyiz itirazlarının reddine;Ancak, TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece; iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir.Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; taraflar .....Aile Mahkemesi'nin.... sayılı ve 29.12.2009 tarihli kararı ile boşanmışlar, boşanma ilamı 01.03.2010 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamı ile davacı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 20.10.2015 tarihinde açılmıştır.Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı, kendisine ait evde kızı ile ikamet ettiği; davalının is...de çalıştığı, aylık 6.780,00 TL geliri olduğu, kendisine ait evde eşi ile ikamet ettiği, aylık 6.168 TL kredi ödemesi olduğu, eşinin de aylık 3.500,00 TL geliri bulunduğu, ikamet ettiği ev dışında bir evi daha bulunduğu ve 2011 model aracı bulunduğu anlaşılmaktadır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ...'in yayımladığı... artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazla olup, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınmak suretiyle davacı kadının yoksulluk nafakası artırım talebi yönünden ...’in yayımladığı ÜFE artış oranı dikkate alınmak suretiyle davacı lehine hükmedilecek yoksulluk nafakasının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.