Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9652 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2073 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANAMUR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/05/2013NUMARASI : 2010/720-2013/516Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; 18.12.2009 günü müvekkillerine ait evde yangın çıktığını, elektrikten kaynaklandığı anlaşılan yangın sonucunda, evde bulunan elektrikli eşyaların zarar gördüğünü, müvekkillerinin zararının 12.000,00 TL olarak tespit edildiğini, davalının bu zararı tazmin etmesi gerektiğini belirterek; 12.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; yangının mücbir sebeplerden kaynaklandığını, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davalının yangının çıkışında kusurlu olduğu ve uğranılan zararı tazmin etmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; 6.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Somut olayda mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi; davalı şirkete ait trafoyu besleyen Swallow olarak isimlendirilen telin, davacı aboneye ait rekordman kablosunun üzerine düşmesi sonucu, dava konusu evin bulunduğu binanın tüm iç tesisatına 34500 V gerilim gitmesi nedeniyle yangın çıktığını rapor etmiştir.Bilirkişi raporunda davacının abone olduğundan bahsedilmiş ise de, taraflar arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesine dosya içerisinde rastlanılamamıştır.4077 Sayılı TKHK'nın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır. Satıcı ise; ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Aynı yasanın 23.maddesi gereğince bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkemece, ilk önce görevli olunup olunmadığı incelenip karara bağlanmalıdır.Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle taraflar arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, abonelik sözleşmesinin bulunması halinde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı, 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.