MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2012/29-2014/385Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirketin ... numaralı abonesi olduğunu, 16.07.2010 tarihinde elektrik tesisinde çıkan yangın neticesinde sayacın bozulduğunu, zaman geçirmeden davalı kuruma bildirildiğini, davalı kurum tarafından 17.10.2010 tarihinde bozuk olan sayacın değiştirildiğini, müdahale ve kaçak elektrik kullanılmasının söz konusu olmadığı halde 21.141,70 TL tutarında fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkuka karşı itiraz neticesinde verilen cevapta 25.06.2010- 16.07.2010 tarihleri arasında 21 günlük tüketim için söz konusu faturanın düzenlendiğinin belirtildiğini, tesisteki kurulu güç, tüketim miktar ve değerleri dikkate alındığında 21.141,70 TL tutarında tüketim yapmasının mümkün olmadığını belirterek davacının borcunun olmadığının veya belirtilen miktar kadar olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu tahakkukun mevzuata uygun düzenlendiğini, devirli çıkan faturanın dönemine trafonun kurulu gücü üzerinden 21 günlük tahakkuk yapıldığını, davacının sayaca müdehale ederek kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, ikinci bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne, davacının 18.05.2011 tarih ve ... fatura nolu 2011/05 dönem için davalıya 20.517,85 TL borçlu olmadığının ( 623,85 TL borçlu olduğunun) tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, tarımsal sulama abonesi olan davacının sayacının değiştirilmesi nedeniyle elektrik kullanımına ilişkin tahakkuk miktarının ne olduğu konusunda toplanmaktadır../..Somut olayda, mahkemece iki ayrı bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan ilk bilirkişi raporunda; davalı şirket tarafından yapılan hesaplama yönteminin yürürlükteki Enerji Piyasası Yönetmeliğinin 20. maddesine göre yapılmasının yerinde bir uygulama olduğu, 07.08.2009-17.10.2010 tarihleri arasındaki dönem için 86 günlük pamuk sulama dönemi için normal tahakkuk yapılması gerektiği, davacının sayacının yanık olduğu ve yapılan tüketimi kaydetmediği 07.08.2009-17.10.2010 tarihleri arasında kalan ve 86 günlük pamuk sulama dönemine tekabül eden dönem için yapılan cezasız tahakkuk bedelinin 21.141,70 TL olduğu, davacının menfi tespit talebinin yerinde olmadığı belirtilmiş, ikinci bilirkişi heyeti raporunda ise; mevcut sayacın abone veya kullanıcı kusuru dışında endeksinin alınamamış olması nedeniyle tüketim tespiti yapılamayan son okuma tarihi 25.06.2010 tarihinden sayacın değiştirildiği tarihe (17.07.2010) kadar geçen 22 günlük süre için EPMH Yönetmeliğinin 19. maddesine göre kıyas tüketim tahakkuku yapılması gerektiği, tahakkuka esas sürede sonraki dönemdeki gibi pamuk ve mısır sulaması yapılmış olmasına bağlı olarak tahakkuka esas süre sonrası tüketim değerinin esas alınması gerektiği, davalı şirketçe yapılan tahakkukun hatalı ve mevzuata aykırı olduğu, davaya konu dönem içim tahakkuku gereken bedelin 623,85 TL olduğu, davacının 20.517,85 TL borçlu olmadığı belirtilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş, yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Mahkemece; raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ikinci rapor esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz, hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçilecek bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim, çelişkiyi gidermeden karar veremez.Hal böyle olunca mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar nazara alınarak, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, itiraza uğrayan rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.