MAHKEMESİ : KIRIKKALE 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2012NUMARASI : 2012/274-2012/457Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalının 141 ada 20 parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan .. Blok .. numaralı bağımsız bölümü davacıya 61.000TL bedelle sattığını, ancak daha sonra davalının dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa satarak devrettiğinden bahisle, satış bedelinin tahsili amacıyla Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/58E sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde davalıdan 92.998,85 TL alacakları olduğunun tespitine karar verildiği ancak taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'ye hükmedildiği iddia edilerek bakiye 82.998,85 TL'nin bilirkişi raporunun davalıya tebliğinden veya davalıya gönderdikleri ihtar tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, aşamalarda önceki davanın karar düzeltme aşamasında olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının da kendisinden herhangi bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, 82.998,85TL'nin 10.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/58E-2011/55K sayılı kısmi dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun bulunduğu, buna göre taşınmazın değerinin 101.960TL olduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne talep gibi 10.000TL'nin davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verildiği, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 13.11.2012 tarih, 2012/17496E – 23398K sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği ne var ki daha sonra davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 28.03.2013 tarih, 2013/2510E – 5296K sayılı ilamı ile; ''...müddeabihin miktarı itibariyle iddianın senetle ispat edilmesi gerekir. Taraflar arasında taşınmazın haricen satışına ilişkin düzenlenen sözleşmede, 62.000 TL taşınmaz bedelinin ödeme planı gibi taksitle ödeneceği belirtilmiştir. Ancak, davacı taşınmaz bedelini ödediğini yazılı delille ispat edememiştir. Davalı, taşınmaz bedelini almadığını savunmaktadır. Bu durum karşısında; davacının yemin deliline dayanmadığına ilişkin yargılamadaki beyanı da dikkate alınmak suretiyle, davasını ispat edemediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir.'' gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bunun üzerine bozmaya uyan Yerel Mahkemece; davanın reddine karar verildiği ve hükmün Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2014/8171E-7304K sayılı ilamı ile onandığı, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin de Dairemizce reddedilerek hüküm 23.01.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Kısmi dava reddedildiği ve red kararının deracattan geçerek kesinleştiği anlaşıldığına göre; artık davacının ek dava açarak talep edebileceği bir alacak yoktur. Kısmi davadaki tespit ek davada kesin delil oluşturur. O halde mahkemece yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.