MAHKEMESİ : BALIKESİR 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2013/119-2013/786Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; davalıya vefat eden babasından pek çok gayrimenkul kaldığı ve bunların kira gelirinin olduğunu, ayrıca davalıya ölüm aylığı bağlandığını, müvekkilinin durumunun kötüleştiğini, tarafların değişen mali durumuyla davalının müvekkilden yoksulluk nafakası almasının hakkaniyete uygun düşmeyeceğini, bu nedenle müvekkilinin ödemekte olduğu 750,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tarafların Balıkesir 2.Aile Mahkemesinin 2008/486 Esas, 2008/840 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davalıya 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının sağlık problemleri nedeniyle çalışamadığı, geçim sıkıntısı yaşadığı, davalıya babasının ölümü sonucunda maaş bağlandığı, aynı zamanda miras yolu ile 10'u aşkın taşınmaz intikal ettiği, bir kısım taşınmaz üzerinde bağımsız bölümler bulunduğu, davalının yoksulluk halinin kalmadığı, davacının sağlık gideri, her iki tarafın gelir durumu ve hakkaniyet gereğince davacının davasının kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.TMK'nın 176/3.maddesinde de; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamıştır ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek tespit edilir.Somut olayda, tarafların Balıkesir 2. Aile Mahkemesinin 2008/486 Esas, 2008/840 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları davalıya 750,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının elektrik mühendisi olduğu, davalının babasının vefatı ile taşınmazların kira bedellerinin olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasının talep edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Bu durumda davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Mahkemece yapılacak iş, tarafların sosyo-ekonomik durumları nazara alınarak yoksulluk nafakası miktarında hakkaniyete uygun bir indirim yapmaktan ibarettir.Bu İtibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.