Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9613 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15037 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2012/544-2013/759Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin tarımsal sulama yaptığı 4797794 abone numaralı tesisatına ilişkin olarak, davalı kurumca 2008 yılının 12. Ayına ilişkin elektrik tüketimine dair tahakkuk ettirilen faturada, endeks memurunun R1 endeksi hatalı girmesinden kaynaklı olarak 6.903,30 TL, yine 2009 yılı 4.ayına ilişkin 29/04/2009 faturasında aynı sebepten dolayı 147,39 TL olmak üzere toplamda 7.050,69 TL fazladan elektrik kullanım bedeli ücretlendirildiğini, söz konusu faturaların müvekkil tarafından davalı kuruma ödendiğini, müvekkilinin aynı tesisata ilişkin 21/04/2011 tarihli faturaya itirazı neticesinde 03/05/2011 tarihinde tesisat ile ilgili ölçü devresi kontrolü yapıldığını, ölçü devresi kontrolü neticesinde sayacın R1 endeksinin hatalı olduğunun anlaşıldığını, 2011/4.dönemine ilişkin faturanın yanında yukarıda belirtilen 2008/12 ve 2009/4.dönemlerine ilişkin faturaların da hatalı tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin bu durum karşısında mağduriyetinin giderilmesi ve kendisinden fazladan tahsil edilen paranın kendisine iadesi için 27/03/2012 tarihinde davalı M.. A..'ye başvurduğunu, davalı şirketin ise müvekkilin başvurusunun rededildiğini ileri sürerek, davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 7.050,69 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ./..Davalı vekili dilekçesinde ; davacı abonenin EPMHY'nin hatalı bildirimde bulunulması başlık 23. maddesi ve borçlar kanunu gereğince süresinde itiraz etmediğini belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 7.050,69 TL'nin 04/12/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin temerrüde düşürülmesi gerekir. BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmelidir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır.Somut olayda, davacı tarafın, dava tarihi öncesinde, dava konusu bedelin iadesi için davalı kuruma başvurduğu, davalı kurumunda dava konusu bedelin iade edilmeyeceğini davacı tarafa yazı ile bildirdiği sabittir. Buna göre, mahkemece, davalı tarafın dava tarihi öncesi temerrüde düşürüldügü tarih tam olarak saptanmadan, yazılı şekilde 04.12.2008 tarihinden itibaren faize karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ;Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.