Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9607 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15412 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ÇORUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/10/2013NUMARASI : 2013/424-2013/359Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteminin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; müvekkili şirketin, şirket içerisinde kullanılacak GSM hatları ile ilgili olarak davalı şirket ile anlaşma imzaladığını, ancak verilen hizmetten memnun kalınmadığı için operatör değişikliği yapıldığını, bunun üzerine davalı şirketin sözleşme ile belirlenen cezai şart alacağını talep etmesi nedeniyle müvekkili şirketin itirazi kayıtla bu bedeli ödediğini ileri sürerek; müvekkili şirketçe ödenilen 10.095,80 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 18.10.2012 tarih ve 2010/120 E. 2012/431 K. sayılı karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 10.06.2013 tarih ve 2013/5495 E. 2013/9795 K. sayılı ilamı ile; uyuşmazlığa genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada, davaya konu tutarın bozma ilamına konu olmadığı gerekçesiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, taraflar arasındaki GSM hatları ile ilgili imzalanan sözleşme gereği davalı tarafından tahsil edilen cezai şart bedelinin istirdatı istemine ilişkindirHMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. ./..Somut olayda; mahkemece, dava konusu cezai şart bedeli yönünden emekli banka müdürü ve hukukçu bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiler, dava konusu GSM hatları ile ilgili taraflar arasındaki sözleşme ve bu sözleşme gereği tahsil edilen cezai şart bedeli konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak, dava konusu GSM hatları ve telefon aboneliği konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye veya dava konusunda uzman üç kişilik (aralarında mühendis bilirkişinin de bulunduğu) bilirkişi heyetine verilerek, davacının istirdatını isteyebileceği bedel hakkında, tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve konusunda uzman olmayan bilirki heyetinin düzenlediği rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.