Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 960 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15521 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2010/225-2013/195 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davacı, dava dışı kişiden satın aldığı meskenin, davalılardan Y.. D..'nın Ankara ili Ç.. ilçesi .. bölge .. ada, .. parselde kayıtlı ... paylı.. numaralı bağımsız bölümün aile konutu olarak tapuya şerh edilerek, davalılardan A.. Ç.. adına olan tapu kaydının iptali istemli dava sonucunda davanın kabulüne ilişkin hüküm verildiği, satın almak için ödediği 137.500,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istenilmiştir. Birleşen dava dilekçesinde ise davacı Alim, "Aile Konutu Şerhi" ve "Tapu İptal ve Tescil" davası nedeniyle uğradığı zarara karşılık olarak 10.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın ve birleşen davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 137.500,00 TL'nin davalılardan K.. S..dan tahsili, diğer davalı yönünden açılan davanın reddine; birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacı bu taşınmazı 09.03.2004 tarihinde dava dışı S.. A.. isimli kişiden satın almıştır. Ancak, Ankara 8. Aile Mahkemesinin 2007/328-2007/1266 sayılı kararı ile davalı A.. Ç..'nun aile konutu olduğunu bildiği gerekçesi ile TMK.'nun 194 ve 1023. madde hükümlerine dayanarak dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydı iptal edilerek aile konutu şerhi ile birlikte davalı Kâzım adına tesciline karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmazın davalılarca aile konutu olduğunun tespiti ile taşınmazın davalı K.. D.. adına tescili istemli davanın kabulü sonucu tapu kaydının iptaline karar verilmesi nedeniyle taşınmaz için ödenen bedelin iadesi isteminden ibarettir. Taşınmaz, davacı adına tapuda kayıtlı olup, ödenen bedelin iadesi, ancak tapu iptal tescil istemli davanın kesinleşmesi ile mümkündür. Mahkemece, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak ta, davalı davacıdan bu evin karşılığında almış olduğu paraları ödediğini bildirmektedir. Davada, davalı ödemelerin kendisi tarafından yatırıldığını, bu nedenle davacıya borçlu olmadığını savunmuşsa da bu savunmasını yasal delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davalı, cevap dilekçesinde açıkça “yemin” deliline de dayanmış olduğundan, bu savunması konusunda davacıya yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.