MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2012/557-2014/133Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin ... Mahallesi, ... Caddesi No:... Gaziantep adresinde bulunan iki adet işyerini kiraladığını, adreste çaycılık yaparak geçimini sağladığını, 27/02/2012 tarihinde işyerine gelen davalı kurum görevlilerinin rutin olarak elektrik sayaçlarını incelediklerini belirttiklerini, müvekkilinin işyerinde bulunan 2 adet elektrik sayacını kontrol ettiklerini, işyerinde bulunan iki adet sayaca dair iki ayrı tutanak tuttuklarını, bu uygulamanın rutin olduğunu ve herhangi bir aksaklık olmadığını belirttiklerini, tutmuş oldukları tutanakları davacıya imzalattıklarını, işyerinde bulunan elektrik sayaçlarından birisinden dolayı 3.094,00 lira borç tahakkuk ettirildiğini fark ettiğini ve tahakkuk eden borcu öğrenmek için davalı kuruma gittiğinde 27/02/2012 tarihli kontrolde kaçak elektrik kullanıldığından bahisle kendisine ceza kesildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin tahakkuk ettirilen cezaya itiraz ettiğini, ancak yapılan itirazın süresinde olmadığından dolayı reddedildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığı gibi kaçak elektrik kullanıldığı belirtilen elektrik sayacının aktarımda bulunduğu tek odada 5 adet lamba ve 3 adet priz bulunduğunu, davacının elektrik ihtiyacının çay ocağının bulunduğu odadaki elektrik gereçlerinin bağlı bulunduğu, kaçak elektrik kullanılmadığına yönelik davalı kurum tarafından yine 27/02/2012 tarihinde tespit yapılan ... müşteri numaralı sayaç ile sağlandığını, kaçak elektrik kullanıldığı konusunda ispat yükünün davalı kurum ve yetkililerine düştüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı aleyhine tahakkuk ettirilen 3.094,00 TL ve tüm fer'ileri yönünden davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ./..Davalı vekili dilekçesinde, davacının kullandığı dava ve tutanağa konu yerde davacı tarafından "harici hat çekmek" suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, söz konusu tespit üzerine kurum tarafından Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13,15 ve ilgili maddeleri gereğince 3.094,00 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini, davacının tutanağa konu adreste harici hat çekmek suretiyle kaçak enerji kullandığını, davacının beyanlarının yersiz olduğunu, süresinden sonra yaptığı itirazının reddedildiğini, davacı tarafın borçlu olmadığını ileri sürmesinin hakkaniyete, hukuka ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda,davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu elektrik aboneliği nedeniyle davalıya toplam borcunun 385,26 TL olup, fazlaya ilişkin borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 1.3.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “C) Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;1) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,./..3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmü yer almaktadır.Davaya konu kaçak elektrik tespit tutanağı incelendiğinde, abone kofre girişinden 2x1.5 mm'lik TTR kablo ile harici hat alarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği görülmüştür.Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir.Davacı taraf tutanağın aksini ispat edememiştir. Kaldı ki dosyadaki bilgi ve belgelerden, davaya konu yerdeki elektrik tüketimlerinde, kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarih sonrasında artış olduğu da görülmektedir. Buna göre, kaçak elektrik tespit tutanağından ve dosya kapsamından, davacının kaçak elektrik kullandığı kesin bir biçimde saptanmış olup, davacının kaçak elektrik kullanmadığı yönündeki beyanına da itibar edilemez. Davalı kurum tarafından talep edilen kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının “ Tüketim Miktarı Hesaplama ” başlıklı bölümünde açıklanan yöntemle hesaplanması geretiği kuşkusuzdur. HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK.'nun 278-279.maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; davacı abonenin kaçak elektrik kullandığı kabul edilmiş ancak kaçak elektrik tespit tutanağında tespit edilen kurulu güç üzerinden değil keşifte tespit edilen kurulu güç üzerinden hesaplama yapılmıştır. Buna göre, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli görülmemiştir.Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında, konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşturulacak, bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir../..SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.