MAHKEMESİ : KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/06/2009NUMARASI : 2008/30-2009/270Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak toplam 18.038,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davacılar vek.Av. G. T.. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davalı vek.Av. S. Y. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Davacılar vekili dilekçesi ile; Kadıköy -Erenköy , istasyon sokağında kain 32 parsel sayılı taşınmazda bulunan apartmanın 200/6000 arsa paylı 5. Kat 15 nolu dairesinin tapuda 2/8 tam mülkiyet, 6/8 intifa hakkı davalının; 3/8'er çıplak mülkiyeti ise davacılar üzerine kayıtlı iken; Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/348 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda , 2/8 tam mülkiyetin davacılar tarafından satın alındığını, ihalenin 7.10.2003 tarihinde kesinleştiğini, bunun üzerine davalının kiracısına 28.10.2003 tarihli mektupla mülkiyet iktisabı bildirilerek Kasım 2003 tarihinden itibaren hisse karşılığının davacılara ödenmesinin talep edildiğini; davalının tüm daire üzerinde intifa hakkı bulunduğunu iddia ederek, kira talebine karşı çıktığını ileri sürerek; 7.10.2003 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için , fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, toplam; 18.038 TL ecrimisil alacağının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; " Toplanan belge ve deliller ile yerinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile dava konusu, Kadıköy Erenköy mahallesi 973 ada 32 parseldeki 200/6000 arsa paylı 15 nolu bağımsız bölümün 1/2 şer payının davacılar adına kayıtlı olduğu, davalının taşınmazdaki tasarrufunun intifa hakkına dayandığı anlaşılmıştır. Davalının intifa hakkına dayalı olarak taşınmazı kullanması haksız bir tasarruf olmadığından davanın kabulü mümkün görülmemiştir, gerekçesiyle " davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; izale-i şuyu satışında davacılar tarafından satın alınan 2/8 tam mülkiyet hakkı üzerinde davalının intifa hakkı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen yazıda ;"...5. Kat 15 nolu daireye kat irtifaklı 200/6000 arsa payının 1/2 hissesi G.. Y.. ile 1/2 hissesi de F. G. E. adlarında kuru mülkiyet olarak kayıtlı olup, hisselerinin tamamı üzerinde F. F. K. lehine intifa hakkı mevcuttur" denilmekte ise de; eki tapu kaydının açıklama bölümünde :"F.. G. E. ve G.. Y.. hisselerinin intifa hakkı F. F.. K.'a aittir (Başlama Tarih:11/02/2002 süre) " ifadesine yer verilmiş bulunmaktadır. Davalının, 11.02.2002 tarihindeki intifa hakkı davacılara ait toplam 6/8 hisse üzerinde olup, izale-i şuyu davası sonucunda : 17.10.2002 tarihli kararla, 15 nolu dairenin üzerindeki intifa hakkı ile yükümlü olarak satışı suretiyle, ortaklığın giderilmesine" karar verilmiş olduğuna göre, izale-i şuyuu satışı sonucunda davacıların satın aldığı 2/8 tam mülkiyet üzerinde de davalının öncesinde intifa hakkının bulunup bulunmadığının araştırılıp, saptanması gerekmektedir. Mahkemece, taşınmazın tüm tedavülleriyle birlikte tapu kaydının getirtilerek, taraflar arasındaki görülüp sonuçlanan dava dosyaları da incelenerek davacıların ihaleden satın aldığı 2/8 mülkiyet hakkı üzerinde davalının intifa hakkının bulunup bulunmadığının saptanması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.