MAHKEMESİ : HAVZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/09/2014NUMARASI : 2014/237-2014/394Taraflar arasında görülen nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile aralarında görülen boşanma davası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının vefat eden babasından dolayı 2009 yılından itibaren düzenli olarak yetim aylığı alması sebebi ile kaldırılmasını ve 01.08.2009 itibaren ödediği fazla miktar yoksulluk nafakasının tarafına iade edilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında ise; 2009 yılından itibaren ödemiş olduğu nafakaların iadesi yönündeki talebinden feragat ettiğini, yalnızca ödenmekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediğini belirtmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili davalının yalnızca vefat eden babasından kalan yetim maaşı ile geçindiğini, babası vefat ettiğinde aynı zamanda babasından kalan borçları ödemek için kredi çekmek zorunda kaldığını ve yetim maaşından bu kredi borcu sebebi ile yapılan kesinti sonucunda eline geçen miktarın ancak 700,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalının vefat eden babasından dolayı aylık 831,69 TL yetim maaşı aldığı ve kendisine ait evde oturduğu, davacının ise aylık gelirinin 1300,00 TL olduğu, tarafların gelir durumu karşılaştırıldığında davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir../..Tarafların sosyal-ekonomik durumlarının araştırmasından; davacının emekli memur olup, aylık 1300 TL emekli maaşı aldığı, babasına ait evde kira vermeden oturduğu; davalının ise vefat eden babasından dolayı 01.08.2009 tarihinden itibaren yetim aylığı aldığı, 2014 yılı itibariyle aldığı maaşın 831,69 TL olduğu ve kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır.Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.