Davacı M.. A.. ile davalı B.. A.. aralarındaki eşya iadesi davasına dair Biga Aile Mahkemesinden verilen 15.03.2013 günlü ve 2007/88 E.-2013/85 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 29.01.2014 günlü ve 2013/16413 E.-2014/1221 K. sayılı ilama karşı davalı (karşı davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıyı evden kovduğunu, davacıya ait 15 bilezik, 93 çeyrek ve set'in davalıda kaldığını belirterek ziynet eşyalarının aynen, olmadığında bedelinin tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davacının evden ayrıldığı sırada ziynet eşyalarını aldığını, boşanma davasında davacının kusurlu olduğunu, bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu beyan etmiş, karşı dava dilekçesinde davacıya hediye edilen 12 bilezik, 80 çeyrek altın ve set'in aynen iadesine, olmadığında 5.808 TL bedelinin tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; asıl davada, davacı kadının ziynet eşyalarını üzerinde götürdüğünden ziynet eşyaları talebi yönünden davanın reddine, menkul eşyalarının iadesine, karşı davanın kabulü ile bağıştan rücu koşulları oluştuğundan düğünde davacı kadına takılan 12 bilezik, 78 çeyrek ve set'in aynen iadesine, olmadığında 5.496 TL bedelin davacı (karşı davalı) dan tahsiline karar verilmiş, hükmü davacı (karşı davalı ) vekili temyiz etmiştir.Dairemizin 29.01.2014 tarih, 2013/16413 E. -2014/1221 K. sayılı ilamı ile “Davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. HMK'nun 127/1. maddesi gereğince cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak üzere ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir.HMK'nun 133. maddesi gereğince, karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir.Somut olayda, davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıdan ziynet eşyalarının ve mahkemece tespiti yapılan diğer eşyalarının aynen veya bedelinin iadesini talep ettiği; davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan davacı tarafından evden ayrılırken götürülen ziynet eşyalarının bağıştan rücu koşullarının oluşması nedeniyle aynen veya bedelinin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır../..Yargılama sırasında dava dilekçesinin davalı-karşı davacıya 18.01.2004 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-karşı davacı tarafından 28.10.2004 tarihinde cevap dilekçesi verildiği, cevap dilekçesi ile birlikte karşı davanın HMK'nun 133. md öngörülen iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra açıldığı ve mahkemece asıl dava ile birlikte karşı dava hakkında da karar verildiği anlaşılmaktadır.Süresi geçtikten sonra açılan karşı dava hakkında mahkemece ayırma kararı verilmesi ve ayrı bir esasa kayıt yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davalı-karşı davacının bağıştan rücu talebi de değerlendirilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozma kararı verilmiş, davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.Dosyada, davalı (karşı davacı) ya dava dilekçesinin 18.10.2004 tarihinde tebliğ edildiği, karşı davanın ise süresinde 28.10.2004 tarihinde açıldığı tebligat parçalarından anlaşıldığından, maddi hataya dayalı olarak verilen bozma kararında bu husus yönünden davalı vekilinin karar düzeltme talebenin kabulü ile Dairemizin 29.01.2014 tarih, 2013/16413 E.-2014/1221 K. sayılı bozma ilamındaki karşı davanın süresinde açılmadığına ilişkin gerekçesinin kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde yer alan karşı dava ile ilgili temyiz incelemesine geçilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (karşı davalı) vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, mahkemenin 15.03.2013 tarih, 2007/88 E.-2013/85 K. sayılı kararı yönünden temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, süresinde açıldığı kabul edilen karşı davada, bağıştan rücu koşulları oluştuğundan bahisle davacı kadına düğünde hediye edilen ziynet eşyalarının iadesi talep edilmiş, mahkemece; karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında görülen ve davalı B.. A.. tarafından açılan Biga Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.05.2003 tarih, 2002/52 E. -2003/165 K. sayılı boşanma dosyasında davalı Meltem Avcı'nın kocasına “manyak, salak, köpek, hayvan” gibi sözler söylediği, evdeki huzursuzluğun davalı kadın tarafından çıkarıldığı gerekçesi ile boşanmalarına karar verilmiş, 2. Hukuk Dairesi'nin onama ilamı ile hüküm 04.03.2004 tarihinde kesinleşmiştir.Boşanma dosyasında, davalı kadının tanıklarının ifadesinden davacı kocanın, davalı kadını evden kovduğunu, davacının tanıklarının beyanına göre ortak evdeki eşyaların alınması sırasında kadının “köpek, hayvan” gibi sözleri söylediği anlaşılmaktadır. TBK'nun 295.(BK'nun 244.) maddesi gereğince, bağışlamadan yararlanan kimse bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse; bağışlanan bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa; bağışlanan yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse, bağışlayan bağışlama konusunu geri verilmesini isteyebilir../..Bağıştan dönme (rücu) sebebi olarak, basit olayların kabulü halinde bağıştan yararlanan kişiyi, bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur ve hak duygularını zedeler, irade serbestisinin kısıtlanmasına neden olur. Bağıştan rücu sebebini oluşturan olayların nitelikleri, kapsamı, meydana geliş sebebi ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece; boşanma dava dosyası ve tanık beyanlarına göre karşı davada bağıştan dönme (rücu) koşullarının oluşup oluşmadığının yeniden değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karşı dava hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Biga Aile Mahkemesinin 15/03/2003 tarih, 2007/88 E. - 2013/85 K. sayılı kararının Dairemizin 29/01/2014 tarih, 2013/16413 E. -2014/1221 K. sayılı bozma kararındaki gerekçe kısmı değiştirilerek BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcıın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.