Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9473 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13663 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki geçici elektrik aboneliği tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;... sayılı taşınmazda bulunan 3 katlı binasına elektrik aboneliği için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, ancak yapı kullanma izninin alınmaması gerekçe gösterilerek abonelik işleminin yapılmadığını belirterek; üç katlı binanın her katı için ayrı ayrı geçici elektrik aboneliğinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; yapı kullanma izni alınmamış binaların, elektrik abonesi yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacıya ait binanın 26.07.2008 tarihinden önce bitirildiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Hâl böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde,yapı (inşâat) ruhsatı alınmadan inşa edilmiş ya da yapı (inşâat) ruhsatı alınmasına rağmen, yapı kullanma (iskân) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 5784 sayılı Kanunun 25. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 11. madde ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren geçici 11. madde;“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb. gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir, Bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanamaz." hükmünü içermektedir../..-2-Madde içeriğinden de görüldüğü üzere; yasa koyucu, getirdiği istisnanın uygulanma süresini sınırlandırmakla yetinmemiş; ayrıca, kanunun uygulanmasını bazı şartların gerçekleşmiş olmasına da bağlamıştır. Bu nedenle, geçici abonelik tesisi işlemlerinde; kanunda sayılan şartların tamamının mevcut olduğu işlemin tesis edilmesini isteyen kişi tarafından ispat edilmeli; ayrıca, işlemi tesis edecek kuruluşlar (ve dava yolu ile tesis edilmesi istenildiği takdirde davaya bakan mahkeme) tarafından da süre sınırının aşılıp aşılmadığı denetlenmelidir.Buna göre, 12.10.2004 ila 26.07.2008 tarihleri arasında alınan yapı (inşâat) ruhsatına göre yapılmış, ancak kullanma izni alınmamış yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi ve yapıda ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması hâlinde, kullanma izni alınıncaya kadar ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. 12.10.2004 tarihinden önce inşa edilen yapılarda, yapı (inşâat) ruhsatı alınmış olma şartı dahi aranmamaktadır. Diğer bir deyişle 12.10.2004 tarihi ile 26.07.2008 tarihleri arasında yapı (inşâat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olan yapılar için kanunen aranan koşullar, 12.10.2004 tarihinden önce inşa edilen yapılar için aranmayacaktır. Geçici elektrik veya su aboneliğinin tesisi için, yapının 12.10.2004 ten önce yapıldığının ispatı ve oturmaya elverişli olması yeterlidir, bunlar dışında başka bir şart aranmaz. Somut olayda; davaya konu üç katlı binanın, dava dışı ... ait iken, 23.12.2011 tarihli ferdileşme işlemi ile davacı adına tescil edilen ve halen arsa vasfında bulunan taşınmazda inşa edilmiş olduğu, ... Belediyesince arşivlerinde taşınmaza ilişkin yapı (inşaat) ruhsatına rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; inşaat için gerekli izinlerin alınıp alınmadığının belirlenemediği bildirilmiştir. Buna göre, mahkemece; öncelikle dava konusu binayı inşa eden kooperatiften, binanın yapı (inşaat) ruhsatının bulunup bulunmadığı hususunun sorulması, yapı inşaat ruhsatının bulunmaması halinde davacıya binanın 12.10.2004 tarihinden önce tamamlanmış olduğunu ispat etmesi için imkan verilmesi, yapı inşaat ruhsatının bulunması halinde ise geçici 11. maddede belirtilen şartların var olup olmadığının değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.