Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9449 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16178 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TURGUTLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2012/820-2014/125Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde;murisleri A.. K..'ın hayatta iken ... Bankasından kredi kullandığını,vefatı üzerine bu kredi borcunun ödenmediğini, ... Bankası'nın icra takibinde bulunduğunu ve emeklilik ikramiyesine bloke konulduğunu, sonra da borcu mahsup edip icra takibini sonlandırdığını, davalıların murisin mirasını reddetmediklerini,davacının kendi hissesine düşen borç miktarı düşüldükten sonra ödemiş olduğu bedelin tahsili için Turgutlu l. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3170 sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu,itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı Ö.. K.. vekili cevap dilekçesinde;bankadan kredi çekilirken murise ait taşınmazlara ipotek verildiğini ve murisin ölümü ile birlikte taşınmazların ipotekli olarak mirasçılara intikal ettiğini,davalının muristen kendisine intikal eden taşınmazları rahat bir şekilde değerlendirebilmek için ipoteğin kaldırılması ve kardeşlerinden diğer hisselerin devri ve en nihayetinde de bu taşınmazlarda çiftlik kurulması planı yaptıgını,banka ile pazarlık yaparak murisin borcunu 30.000.TL ye indirildiğini,11.08.2011 tarihinde hissesine düşen 7.500 TL' yi oğlu Hüseyin aracılığıyla yatırdığını ancak mirasçılar arasında hisse devri konusunda anlaşmazlık yaşandığını, diğer mirasçıların hisselerine düşen borcu ödemediklerini,bu nedenle davalının da mağdur olduğunu,davalının hissesine düşen borcu ödemesine rağmen hakkındaki icra takibinin devam ettiğini,ayrıca davacının alacak iddiası var ise mirasçılara ayrı ayrı ödeme emri göndermesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir../..Davalı M.. K.. cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK 682.maddesinde "Paylaşma sözleşmesinde ödenmesi kendisine yükletilmemiş olan bir tereke borcunu veya üzerine aldığı miktardan fazlasını ödeyen mirasçı, diğer mirasçılara rücu edebilir.Rücu hakkı, ilk önce, ödenmiş olan borcu paylaşma sözleşmesiyle üstlenmiş bulunan mirasçıya karşı kullanılır.Diğer hâllerde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, mirasçılardan her biri terekedeki borçları miras payı oranında ödemekle yükümlüdür." denilmektedir.Mahkemece belirtilen madde içeriği doğrultusunda davalı mirasçıların miras payları oranında murislerine ait borçtan sorumlu bulundukları gözetilerek,davacının ödediği miktardan davalıların payına düşen miktar tespit edilmeli,ayrıca davalının ödediği ve ispat ettiği miktar varsa bundan davacıya isabet eden oran düşülerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.