MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 4.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2013/468-2013/767Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/39 E.- 99 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı lehine hükmedilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasının Eskişehir 3.Aile Mahkemesinin 2009/1138 Esas 2010/112 Karar sayılı kararı ile aylık 300,00 TL'ye çıkarıldığını, davacının geliri olmadığını, çalışmadığını, davalı ile kaçarak evlenmeleri nedeniyle ailesiyle arasında ciddi problemler yaşandığını, kalacak yeri olmadığından anneannesi ya da yakınları yanında göçebe hayatı sürdürdüğünü, vasıfsız olduğundan iş bulamadığını, davalının THY'de pilot olarak çalıştığını, çok iyi bir maaşı ve uçuş tazminatları bulunduğunu, almakta olduğu nafakanın yetersiz olduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; tarafların boşanmalarına davacının kusurlu davranışlarının neden olduğunu, davacının 2006 yılında açtığı artırım davasının davacının boşanma kararının kesinleşme tarihinden önce işe girdiği ve gelir sağlayabildiği, her ne kadar halen çalışmadığı belirtilse de iş bulma imkanına sahip olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, 2008 yılında açtığı artırım davasının da reddedildiğini ancak temyiz incelemesi sonunda nafakanın en azından ÜFE oranında artırılması gerektiği gözetilmeden istemin tümüyle reddi hakkaniyete uygun bulunmadığı gerekçesi ile bozulduğunu ve mahkemece nafakanın aylık 300 TL'ye çıkarılmasına karar verildiğini, davacının iş bu davadaki talebinin fahiş olduğunu, artırım şartlarının oluşmadığını, davacının çalışma yeterliliği olmasına rağmen bilinçli olarak çalışmadığını ileri sürerek davanın reddini, aksi halde ÜFE oranında arttırım yapılmasına, sonraki yıllar için ÜFE oranında otomatik artış uygulanmasına karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 600 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. TÜİK tarafından yayımlanan ÜFE oranları nazara alındığında; artırılan yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüştür.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı kadın için yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.