Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9396 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1829 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2011/360-2013/537Taraflar arasında görülen elektrik abonelik sözleşmesi tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü;Davacı vekili dilekçesinde; A.. Gıda San. ve Tic.A.Ş. den tüm ekipmanları ile birlikte dava konusu fabrikayı 5 yıllığına kiraladığını, kira sözleşmesi gereğince kendi adına abonelik tesisi için davalı kuruma yaptığı başvurunun muvazalı olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, davalı kurumun red gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taleplerinin reddine dair kurum yazısında belirtilen kişilerle müvekkili şirket arasında hiçbir bağlantı olmadığını, mevcut fabrikadaki işletmenin önceden herhangi bir borcu olmadığını, aboneliğin tesis edilmemesi nedeniyle mağdur olduklarını ileri sürerek, davalı şirketin abonelik tesisine ilişkin talebin reddi sonucu oluşan muarazanın men'i ile müvekkili şirket adına elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davacı tarafın kiraladığı fabrikanın bulunduğu aboneliğin borçları dolayısıyla Adana 4.İcra Müdürlüğü'nün 2007/6201 E., Adana 14.İcra Müdürlüğü'nün 2006/5917 E., Ceyhan İcra Müdürlüğü'nün 2007/409 ve 2007/411 E. sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, borçlular ile davacı şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi mevcut olup, borçlarından kurtulmak amacıyla davacı adına yeniden abonelik tesisi talebi kanuna karşı hile oluşturduğunu, ortada muvazaalı işlem olduğunun açık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; ''...davalı kayıtlarına göre davacı şirket ile temsilci ve ortakları olan S.., G.. ve A.. M.. A.. 'a ait borç bulunmadığı, yine icra dosyalarında A.. Gıda San ve Tic A.Ş. ile AYD Gıda Ltd. Şti'nin borçlu olarak yer almadıkları, daha önceki şirketlerin elektrik borçlarından dolayı davacı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağı, davalının kamu hizmeti mahiyetinde olup, zaruri ihtiyaç maddesi kapsamında bulunan elektrik enerjisini dağıtan kurum niteliği ile elektrik enerji dağıtım tekelini elinde bulundurması sebebiyle ihtiyaç sahibi olduğu anlaşılan davacı şirket ile abonelik sözleşmesi yapmak zorunda olduğu'' gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; elektrik aboneliği tesisinde oluşan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.Kural olarak; abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise, tüketim bedelinden o kişi, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Dolayısı ile elektrik dağıtım şirketleri, önceki abonenin borcunu yeni aboneden talep edemeyeceği gibi yeni aboneliğin tesisi için de bu borcun ödenilmesini isteyemez. Ancak, gerek davacının abonelik tesisinin reddine dair davalı dağıtım şirketinin yazısı, gerekse de davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davacı şirket ile davacı şirketin kiralamış olduğu fabrikanın önceki borçluları arasında akrabalık ilişkisi mevcut olduğu, borçlarından kurtulmak amacı ile davacı adına yeni abonelik talebinde bulunduklarını, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür.Mahkemece aldırılan 25.03.2013 tarihli bilirkişi raporu ve 05.08.2013 tarihli ek raporunda; 10.10.2012 tarihli Tedaş kayıtlarına göre dava konusu işletmenin toplam 6.574.631,96 TL borcu olduğu, davacı firma ile dava dışı A.. Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında beşeri bağ bulunduğu, muvazaa karine kabul edilmekle birlikte yan deliller bakımından (muhasebe ve sigorta kayıtları ile vekaletnameler) incelemeye alınmasının mahkemenin takdirinde olduğu, davalı tarafın davacının abonelik tesisi talebinin reddedilmesi sebebinin, dava konusu fabrikanın fiili kullanıcılarının davacı ve dava dışı A.. Gıda Ltd.Şti:nin olması ve bu şirketlerin kurucu ortaklarının akraba olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.Buna göre, mahkemece, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere muvazaa iddiası açısından yan deliller (muhasebe ve sigorta kayıtları ile vekaletnameler) dosya içerisine alınmalı, dava konusu fabrikanın önceki borçları dolayısıyla yapılan icra dosyaları getirtilerek davacı şirket temsilci ve ortakları ile dava dışı önceki abone, kullanıcı ve borçlu şirket veya kişiler arasında bir bağ bulunup bulunmadığı tam olarak araştırılmalı, bu eksiklikler tamamlandıktan sonra bilirkişi heyetinden ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmalı ve bu bağlamda davalı tarafın muvazaa iddiası üzerinde durulup tam bir değerlendirilme yapılmalıdır.Hal böyle iken, mahkemece, sadece davacı şirketin temsilci ve ortakları ile dava konusu fabrikayı kiralamış olduğu A.. Gıda Ltd.Şti.nin borçlu olup olmadığı üzerinde durulmak suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucunda uyuşmazlığın esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.