Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9385 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21275 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2012NUMARASI : 2007/86-2012/776Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekilleri ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 12.05.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılardan İ.. Ö.. mirasçıları vekili Av. A.. U.. geldi. Diğer davacı ve davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanunu'nun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 25.05.2015 günü saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü. Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dilekçesinde; ... Evleri ... Blokta kayıtlı .... kat ... nolu dairenin müvekkili B.. A..'a, ... kat .. nolu daireninde müvekkili İ.. Ö..'e ait iken, dava dışı belediyelerin ihmali ve davalıların kat maliki olduğu ... Sitesine ait istinat duvarlarındaki yapım eksikliği nedeniyle meydana gelen toprak kayması sonucunda yıkıldığını, müvekkillerinin dava dışı belediyeler aleyhine idare mahkemesinde açtığı tam yargı davalarının devam etmekte olduğunu ileri sürerek; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müvekkili B.. A.. için 190.000 TL daire ve 10.000 TL iç donanım bedeli ile 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 220.000 TL tazminat ile müvekkili İ.. Ö.. için ise 180.000 TL daire ve 15.000 TL iç donanım bedeli ile 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 215.000 TL tazminatın, olay tarihinden tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Bir kısım davalılar tarafından verilen cevap dilekçelerinde; davanın zamanaşımına uğradığı, esas yönünden ise kusurun dava dışı belediye ile yamaca ev yapan davacılarda olduğunu savunularak, davanın reddi istenilmiştir../..Mahkemece; ... ... ve ... bloklarında kat maliki olan davalıların, bu bloklara ait istinat duvarları ile eğimli yüzey kaplamalarının şevin zemin özellikleri ve etkilerinin yeterince dikkate alınmadan yapılması nedeniyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ... ... ve ... bloklarında kat maliki olan davalıların ise, bu bloklara ait istinat duvarında kayma ve yıkılmanın söz konusu olmaması, dolayısı ile davacıların yıkılan binaları ile ... ... ve ... blokları ve bu blokların istinat duvarları arasında illiyet bağının bulunmaması nedeniyle zarardan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle; davacıların maddi tazminat isteminin ... ... ve ... bloklarında kat maliki olan davalılar yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise, talep koşullarının oluşmaması ve manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince reddine, ... ... ve ... bloklarında kat maliki olan davalılar aleyhine açılan davanın ise husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1- Davalılar B.. A.., M.. A.. ve U.. V.. vekilinin, temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır.Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının ONANMASINA,2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava hukuki niteliği itibariyle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Kural olarak, haksız eylemde bulunan, eylem tarihinde temerrüde düşmüş sayılır ve faize de istek bulunduğu takdirde bu tarihten itibaren hükmedilir. Nitekim dava dilekçesinde olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi isteminde bulunulmuştur. Açıklanan nedenle mahkemece, hükmedilen maddi tazminata dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır.3- Diğer davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davalılardan F.. K..'nun davadan önce (30.01.1994 tarihinde) ölmüş olduğu yargılama sırasında belirlenmiş ve davacılar vekili tarafından bu davalı hakkındaki dava atiye terk edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ölü kişi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu kişi aleyhine hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca, kat maliki olan davalıların, Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre ortak yer sayılan istinat duvarındaki yapım ve bakım bakım eksikliğinden kaynaklanan zarardan, arsa payları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken, müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir../..SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.