Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9374 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2173 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2011/512-2013/496Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, kaçak su görevlilerince 17.06.2011 tarihinde davalıya ait işyerinde yapılan kontrolde atıksu üretildiği halde abone olunmadığının tespit edildiğini ve tutanak düzenlendiğini, tahakkuk ettirilen bedelin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2011/11808 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişir. Davalı şirket, kuyu suyu kullanmaları nedeniyle 2003 yılında abonelik başvurusunda bulunduklarını, dava tarihine kadar 40'a yakın başvurularının olduğunu, ancak davacı kurumun abonelik başvurularını değerlendirmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının atıksu aboneliği yapılması yönünde ASKİ'ye başvuruda bulunduğu, ancak ASKİ'nin atıksu aboneliğini gerçekleştirmediği, oysa su kullanım aboneliği ve atıksu aboneliği yapma konusunda tekel durumunda olan ASKİ'nin davacının abonelikle ilgili başvurusunu kabul edip abone yapmak zorunda olduğu, bu yükümlülüğünü haksız olarak yerine getirmediği, davalıyı abone olmadan kuyu suyu kullanmaya mecbur bıraktığı, zarara davacının kendisinin sebebiyet verdiği, bu nedenle davalının abone olmaksızın atıksu kullanmasından dolayı sadece normal atıksu bedelini ödemekle sorumlu olduğu, ayrıca ceza ödemekle sorumlu olmadığı gerekçesiyle, 675,00 TL asıl alacak, 12,65 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 687,65 TL için davalının itirazının iptaline, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2011/11808 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ve icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalının atık su bedelinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu olduğunun kabulü halinde ise kapsam ve tutarının ne olacağına ilişkindir.ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55/e maddesi ile; ''ASKİ’nin kanalizasyon hizmetinin bulunduğu yerlerde bu yönetmeliğin 6'ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre ASKİ’ye atık su aboneliği yaptırmak zorunda olup da abone olmaksızın atık suyunu kanalizasyon şebekesine verenlerden, bu maddedeki esaslar dahilinde tespit edilen atık su miktarı tarifesi üzerinden 3 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir. Aynı gerçek ya da tüzel kişinin, aynı yerde 1 yıl içerisinde mükerrer kaçak su kullandığının tespiti halinde, mükerrer kullanımlarda kullandıkları su miktarı ait olduğu tarifenin 4 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir.'' hükmü getirilmiştir.Somut olayda; davalı şirketin otogaz istasyonu işlettiği, 17.06.2011 tarih ve 2011/2400 nolu Kaçak Atıksu Uzlaştırma Tutanağı ile, davalı şirketin atıksu aboneliği olmadan istasyonda ve oto yıkama bölümünde atık suları uzaklaştırdığının tespit edildiği, bu tutanağa istinaden toplam 7.650,00 TL kaçak atıksu tahakkuku yapıldığı, bu bedelin tahsili amacıyla Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2011/11808 esas sayılı dosyası ile 30.09.2011 tarihinde icra takibi başlatıldığı, 10.10.2011 tarihinde davalı tarafından borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında düzenlenen 24.04.2013 tarihli Rapor ile Ek Raporda: Davalıya ait otogaz istasyonunda oto yıkama ve wc'de, davalının da kabul ettiği üzere kuyu suyu kullanıldığı ve üretilen atık suyun abone olunmaksızın davacıya ait kanalizasyon şebekesine deşarj edildiği, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 6/h ve 55/e maddelerine göre davacının atıksu aboneliği yaptırmak zorunda olduğu, abone olunmaksızın atıksuyunu kanalizasyon şebekesine verenlerden, bu maddedeki esaslar dahilinde tespit edilen atıksu miktarı tarifesi üzerinden 3 katı olarak tahakkuk ve tahsil edileceği, ancak davalının abone olmak amacı ile defalarca davacıya başvurduğu, atıksu abonesi yapılmasına ilişkin talebi ile ilgili ASKİ işleminin iptali için idare mahkemesine dava açtığı, abonelik başvurusunun reddine dair işlemin idare mahkemesince 10.12.2010 tarihinde kesinleştiği, bu karardan sonraki abonelik başvurularının da sonuçsuz kaldığı, davacının atıksu deşarjı yapma kastının bulunmadığı, abonelik işlemini yapmayan davacının kusurlu davrandığı, deşarj edilen atıksu bedelinin cezasız olarak ödenmesinin gerektiği, daha önce 03.04.2011 tarihinde aynı mahiyette kaçak atıksu tutanağı düzenlendiği, bu tarihten davaya konu edilen kaçak atıksu uzaklaştırma tutanağının düzenlendiği, 17.06.2011 tarihine kadarki 75 gün süre için atıksu bedeli hesaplanacağı, bu tarihler arasındaki cezasız atıksu bedelinin 675,00-TL olduğu, icra takip tarihine kadar 12,65-TL yasal faiz işlediği, davalının toplam 687,65-TL için itirazında haksız olduğu, diğer kısım için itirazında haklı olduğu açıklanmıştır. Ancak, mahkemece rapor alınmadan önce davalı şirketin atıksu aboneliğine ilişkin başvurularının usulüne uygun olup olmadığının, davacı kurum tarafından neden kabul edilip edilmediğinin araştırılmadığı, rapor içeriğinde bahsi geçen idare mahkemesine ait dosyanın celbedilmediği, keşif yapılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda bilirkişi raporu düzenlendiği ve bu raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır.Anılan bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayanmadığı, somut olayı tarifeler yönetmeliğindeki ilkelere göre değerlendirmediği anlaşılmış olup, bilimsel açıklama içermediği için hükme dayanak alınacak nitelikte değildir.Mahkemece, davalı şirketin davacı kuruma yapmış olduğu atıksu aboneliğine ilişkin başvuru dilekçeleri, dilekçelere davacı kurumun vermiş olduğu cevaplar, davacı kurum işleminin iptaline ilişkin idare mahkemesine ait dosya celbedilerek ve davacı kurumdan abonelik başvurularının neden kabul edilmediği sorularak, konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde inceleme ve araştırma yapılmalı, yönetmelik hükümleri doğrultusunda işyerinin büyüklüğü, çalışan sayısı, işyeri faaliyetinin (otogaz istasyonu ve oto yıkama) yürütülmesinde suyun rolü, emsal işyeri tüketimleri gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle atıksu bedelinin hesaplanması için gerekçeli ve denetime uygun rapor alınmasından sonra yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yetersiz ve denetime elverişsiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.