MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/04/2014NUMARASI : 2011/941-2014/254Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının kaçak elektrik kullandığının tutanak(lar)la tespit edildiğini, hakkında İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/15283 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali için İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/312 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada görevsizlik kararı verildiğini, bu kararın tebliğinden itibaren süresi içerisinde görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesini talep etmediklerinden dolayı iş bu alacak davasını açtıklarını belirterek, toplam 7.839,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, icra takibine konu olan 4.054,68 TL bedelli ve 2.628,78 TL bedelli tutanaklara ilişkin olarak İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/63 Esas sayılı dasyasında menfi tespit davası açtıklarını, her iki dava konusunun aynı olması nedeni ile derdestlik itirazlarının olduğunu, işyerinin niteliği gereği elektriğin yalnızca aydınlatmada kullanıldığını, tahakkuk ettirilen faturalar kadar elektrik kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; dosyaya konu kaçak elektrik faturalarındaki bedellere ilişkin olarak davalı tarafından İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/63 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, mahkemece davacının 3.986,84.TL'nin dışında borçlu olunmadığının tespitine karar verildiği, davadaki talep konusu ile menfi tespit davasındaki dava konusunun mükerrer olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..Kural olarak bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir.Davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının, davaya konu edilen, fatura tarihi 29.03.2007, son ödeme tarihi 19.04.2007, fatura no ... olan 4.054,68 TL bedelli kaçak elektrik faturası ile fatura tarihi 21.11.2007, son ödeme tarihi 12.12.2007, fatura no ... olan, 2.628.78 TL bedelli kaçak elektrik faturası da dahil olmak üzere, davacı tarafça tahakkuk ettirilen 6 adet faturaya ilişkin olarak İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/63 Esas, 2013/215 Karar sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı, mahkemece 6 adet faturaya istinaden 3.986,84 TL dışında borçlu olunmadığına yönelik karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/63 esasında görülmekte olan dava dosyasının bekletici mesele yapılarak, orada verilip kesinleşecek olan karar doğrultusunda, bu dava dosyasında da bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.