Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9334 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14615 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2014NUMARASI : 2013/428-2014/128Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalının kızı olduğunu, on sekiz yaşını doldurmasına rağmen halen lise öğrenci olduğunu ve eğitimini devam ettirebilmesi için davalının yardımına ihtiyacı olduğunu, davacının annesinin ev hanımı olduğunu ve geliri bulunmadığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, müvekkili lehine aylık 600,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, bakmakla yükümlü olduğu iki çocuğu ve eşi olduğunu, maddi durumunun iyi olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte davacı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda;Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250,00 TL nafakanın davacı öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) ./..Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.Somut olayda; davacının davalının kızı olduğu, davacının öğretmen lisesi 12. sınıf öğrencisi olduğu, İngilizce dil kursuna gittiği, üniversiteye hazırlandığı ve annesi ile yaşadığı, annesinin ev hanımı olduğu; davalının ise reklamcı olduğu, aylık 3.000,00 TL geliri bulunduğu, eşi ve iki çocuğu ile birlikte yaşadığı, evi ve aracı olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; nafakanın niteliği, davalı babanın gelir durumu, davacının ihtiyaçları, üniversiteye hazırlanması, dil kursuna gidiyor olması nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az olduğu, davacının zaruri ihtiyaçlarını karşılamayacağı kanaatine varılmış, davacının temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.