Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9327 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6870 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ELAZIĞ 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2012/686-2013/766Taraflar arasındaki tüketici hakem kurulu kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davalının kayıp kaçak bedelinin iadesine ilişkin talepte bulunduğunu, ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen 04/12/2012 tarih 2012/147 sayılı karar ile davalı tüketicinin talebinin kabul edildiğini, EPDK tarafından EPK ve ilgili mevzuat uyarınca alınan karar sonucunda elektrik faturalarına kayıp kaçak bedelinin yansıtıldığını, EPDK kararlarını uygulamama imkanlarının bulunmadığını ileri sürerek, Karakoçan Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen 04/12/2012 tarih 2012/147 sayılı kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı kararının yerinde olduğunu, abonelerden alınan kayıp kaçak bedelinin ancak kaçak elektriği kullanan kişilerden talep edilebileceğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 04/12/2012 tarihli 2012/147 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; davacı dağıtım şirketinin, abonelerinden kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, parekende satış hizmeti ve iletim bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre, Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilip verilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.Karakoçan Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 04.12.2012 tarih ve 2012/147 sayılı kararı ile; şikayet edenin tüketici A.. Ş.., şikayet edilenin F.. A.. olduğu, tüketicinin ... tesisat nolu elektrik hattından kaçak kullanım bedeli adı altında ödediği 180,00 TL'nin tarafına iadesini talep ettiği, talebin kabulü ile, tüketiciden kaçak kullanım bedeli adı altında 2011 yılı Ocak ayından itibaren alınan 180,00 TL'nin tüketiciye ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. ./..Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, kanunla verilen yetkiye dayanarak; 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmî Gazetede; “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”, “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ve “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği”ni yayımlamış, sonrasında ise yönetmeliklerin uygulanması için çıkardığı kurul kararları, tebliğ ve ikincil mevzuat uyarınca lisans sahibi şirketler elektriği kullananlardan davaya konu edilen bedelleri tahsil etmişlerdir.Ancak, yukarıda açıklanan mevzuatın dayanağı olan 4628 ve 6446 sayılı Kanunlarda, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir tarife ve fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.Elektrik dağıtım şirketlerinin; EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları, kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayi, ticarî ve mesken abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiği izahtan varestedir. Oysaki; Türkiye Cumuriyeti Anayasasının 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı da ortadadır. Nitekim, elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payıda kanunla getirilmiş ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmektedir. Elektrik Piyasası Kanununun verdiği yetki uyarınca çıkarılan EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmemektedir.Nitekim; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairecede benimsenen HGK'nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaştığı da söylenemez.Bundan ayrı olarak; elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan dağıtım şirketlerine aittir.Öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi davacı dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulü de mümkün değildir. ./..Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek; kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.