MAHKEMESİ : ANKARA 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 17/02/2015NUMARASI : 2014/1750-2015/148Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev bakımından reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2013 yılında evlendiklerini, düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalının iki kızı ve annesi tarafından müvekkilinin elinden alındığını, müvekkilinin polis kanalıyla Ankara iline gönderildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5 adet 106 gr ve 1 adet 18 gr bileziklerin aynen ya da bedeli olan 8.700,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının ziynetleri evden ayrılırken yanında götürdüğünü bu takıların ailesi tarafından elinden alınmasının sözkonusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; iddia edilen ziynet eşyalarının eş tarafından değil 3. kişilerce alındığı iddia edildiğinden Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalının iki kızı ve annesi tarafından elinden alındığından bahisle, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili için sadece davalı koca aleyhine dava açılmıştır. (davalının kızı ve annesi eldeki davada hasım mevkiinde bulunmamaktadır)4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. ./..Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır.Karı koca arasındaki kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraf ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir.Hal böyle olunca mahkemece; davanın, davalı koca aleyhine açıldığı hususu dikkate alınarak Aile Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.