Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9257 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 768 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/11/2013NUMARASI : 2011/792-2013/945Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin ticari faaliyetini belirtilen adreste sürdürdüğünü ve 27923 nolu elektrik abonesini kullandığını; davalı kurumca gönderilen 19.10.2010 tarihli Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı ile "02.12.2010 tarihli sayaç ayar raporuna istinaden bakanlık mühürleri bozuk numaratöre müdahale olduğundan dolayı kaçak tutanağı tanzim edildi." şeklinde belirtilmiş tutanakla, ekinde 24.01.2011 tarihli ve 46.699.60 TL miktarlı kaçak elektrik tüketim tahakkuku ile 202.415.10 TL miktarlı kaçak ek tahakkuku bulunan faturayı teslim aldıklarını; tahakkuk ettirilen faturaya ve uygulamaya itiraz ettiklerini; bir cevap verilmediğini; oysa, müvekkili şirkete 19.10.2010 tarihli kaçak tespit tutanağının tebliğ edilmediğini, hiçbir ihbar ve bilgi verilmeden, kurulu güç tespiti yapılmadan kaçak elektrik cezası tahakkuk ettirildiğini; yapılan işlemlerin yürürlükte olan E.P.M. Hizmetleri Yönetmeliği'ne aykırı olduğunu; ceza tahakkukunun haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; toplam 249.114.70 TL'den dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davacının koruması altında bulunan ölçü sisteminde bulunan elektrik sayacı, davacının serbest tüketici olması talebi üzerine 19.10.2010 tarihinde sökülerek yerine dijital sayaç takıldığını; sökülen sayaç 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu'na göre ölçü ayar memurunca yapılan incelemede düzenlenen 02.12.2012 tarihli sayaç ayar raporunda "sayacın, bakanlık mühürlerinin bozuk olduğu, numaratöre müdahale edilerek" kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini; bu nedenle, tahakkukun doğru olduğunu savunup, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, davacının abonesi olduğu elektrik sayacının davacı şirket tarafından serbest tüketici olma talebi nedeniyle davalı kurum yetkilileri tarafından sökülerek yerlerine, yeni, kuruma ait sayacın 19/10/2010 tarihinde takıldığı, 01/12/2011 tarihli sayaç kontrol formlarında söz konusu sayaçların vekalet mühürlerinin bozuk olduğu belirtildiği, bu nedenle davacı aleyhine kaçak elektrik tüketim tahakkuk faturası ve kaçak ek tahakkuk faturası ile toplam 249.114.70 TL kaçak elektrik bedeli talep edildiği, 27/01/2010 tarihinde sayaçlar üzerinde yapılan kontrolde ölçüm değerlerinin normal olduğu belirtildiği, ihtilaflı dönemdeki tüketim değerinin ihtilafsız dönemdeki tüketim bedelinden daha yüksek olduğu, buna göre hesaplama yapılması halinde davalı kurumun borçlu duruma düşeceği sayaçlardaki vekalet mühürlerinin bozuk olmasının sayaçların tüketiminin doğru tespit etmesine neden olmayıp eksik veya hatalı ölçüm yapılmasına yol açmadığı, tüketim değerlerinin doğru olarak ölçüldüğü, mahallinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporu ve itirazlar üzerine alınan ek rapor ile talimat yoluyla alınan heyet bilirkişi raporlarından anlaşılarak davacının kaçak elektrik kullanmadığı ve kaçak elektrik tüketim tahakkuk faturası ve kaçak ek tahakkuk faturası ile toplam 249.114.70 TL kaçak elektrik borcu bulunmadığı anlaşılarak, menfi tespit davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalıya kaçak elektrik tüketim tahakkuk faturası ve kaçak ek tahakkuk faturası toplamından 249.114.17 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait işyerinde kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı noktasındadır.Kullanılan sayacın kontrolü sonucunda düzenlenen 02.12.2010 tarihli raporda " Bu muayene sonuçlarına göre, şikayet edilen sayacın 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince Bakanlık mühürleri bozuk, numaratöre müdahale görüldü. Sayaca ait üç adet bozuk mühür sayacın içine konulup, sayaç DEDAŞ İl Müdürlüğünce delil olarak alıkonuldu." ifadelerine yer verildiği görülmüştür.Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; davacı tarafın kaçak elektrik kullanmadığı belirtilmiş; ancak yukarıda açıklanan rapor sonucu ile karşılaştırılması yapılmamıştır. Rapor bu haliyle hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir.HMK.'nun 266 (HUMK. M. 275) maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK'nın 279/2. maddesi gereğince; bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabilir.Kural olarak bilirkişi raporu hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez.Somut olayda hükme esas alınan rapor; taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözecek nitelikte somut ve bilimsel veriler içermediği gibi Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde gerekçe de ihtiva etmemektedir. Hal böyle olunca; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı yapılacak araştırmayla, bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açık ve net bir biçimde ortaya konulmalıdır. Somut olayda, ölçü ve ayar raporunda "Bakanlık mühürlerinin bozuk, numaratöre müdahale görüldüğü" belirlendiğine göre, mahkemece; daha ayrıntılı bir araştırma, inceleme yapılarak, yeniden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden bu hususta rapor alınıp, davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının saptanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.