MAHKEMESİ : İNEGÖL 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2012/421-2013/295Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müteveffa N.. G..'in İnegöl 3.Noterliğinin 29.11.2011 gün ve 11647 yevmiye nolu düzenlediği vasiyetname ile, hissedar olarak sahibi olduğu i.. ilçesi,.. ada, .. parselde kayıtlı taşınmazın ve aynı yerde eşi muris M.. G.. adına kayıtlı 1/2 hisseli taşınmazın diğer mirasçılarla birlikte kendisine intikal eden hissesinin tamamını, müvekkili A.. G..'e vasiyet ettiğini; iş bu vasiyetnamenin, murisin ölümünden sonra İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.12.2011 tarih 2011/1178 Esas ve 2011/1984 Karar sayılı kararı ile açılıp okunduğunu; bu güne kadar vasiyetnameye karşı bir itiraz ve iptali yönünde bir dava açılmadığını, böylece vasiyetnamenin kesinleştiğini belirterek; vasiyetin tenfizi ile, vasiyetnamede müvekkiline vasiyet edilen taşınmazların adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar; duruşmadaki beyanlarında, davayı kabul etmediklerini, kanuni haklarını talep ettiklerini savunmuşlardır.Mahkemece; davanın kabulü ile, İnegöl 3.Noterliğinin 05175 yevmiye nolu 05.09.2006 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin tenfizine; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı A.. G.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 600.maddesi, kendisine belli bir şey vasiyet edilen kimsenin, vasiyeti yerine getirmeyen mirasçılar aleyhine vasiyet edilen şeylerin teslimi için dava açılabileceğini hükme bağlamıştır.Vasiyetnamenin tenfizi davaları (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabidir. Dosya kapsamından; eldeki dava açılırken davacı tarafça sadece ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcının yatırıldığı görülmüştür.492 Sayılı Harçlar Kanununun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32.maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir.Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusunun değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini keşif yapılarak belirlemek, nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde, davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.