MAHKEMESİ : İZMİR 15. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2014/585-2014/697Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/321 Esas 2013/324 Karar sayılı 30/05/2013 tarihinde kesinleşen kararıyla müşterek çocuk A.. A.. adına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, 2.500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, boşanma tarihindeki malavarlığı ile işbu dava tarihi arasındaki malvarlığı arasında fark bulunmadığını, müşterek çocuğun Kanada'da okula kaydettirilmesinin davacının kişisel tasarrufu olduğunu, davalının rızasının bulunmadığını, müşterek çocuk için yapılan eğitim, spor, müzik vs. harcamaların evlilik birliği içerisinde yapıldığını savunarak; iştirak nafakasının yasal olarak EFE, TÜFE, TEFE oranlarında artış yapılmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 500,00 TL olan iştirak nafakasının 600,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir../..Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Arda'nın 1997 doğumlu Kanada Toronto'da kolej öğrencisi; davalının ise, doktor olup, aylık 6.500,00 TL gelir elde ettiği, ailesine ait evde kaldığı, bir dairesi ve bir aracının bulunduğu anlaşılmıştır.Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 600,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.