MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/269-2013/693Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 15.03.2010 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıklarını ve müşrekek çocuk Döndü'nün velayetinin müvekkili davacıya verildiğini, müvekkilinin davalıya güvenerek iştirak nafakası talep etmediğini, ancak davalının müvekkili ile birlikte Hollanda'da yaşayan küçük Döndü'nün giderlerine katkıda bulunmadığını belirterek; aylık 600 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ve küçük Döndü'nün Hollanda hükümetince verilen sosyal yardımlardan yararlandıklarını, yeniden evlenen ve eşinin ilk evliliğinden olma çocuğuna bakan müvekkilinin ise almakta olduğu emekli aylığı ile geçinemediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile küçük Döndü için aylık 250 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İştirak nafakası; çocuğun ihtiyaçları ile ana-babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir(TMK. md. 330). İştirak nafakası takdirinde, ana ve baba ödeme güçlerine göre küçüğün masraflarına katılacaklardır. Bu nedenle, küçüğün eğitim ve diğer ihtiyaçları için gerekli giderleri yanında tarafların ekonomik ve sosyal durumunun tespiti gerekir. Ancak, mahkemece ; küçüğün eğitim ve diğer giderleri ile davacı annenin ekonomik ve sosyal durumu usulünce araştırılıp belirlenmemiştir. Bu durumda, mahkemece; küçüğün giderleri ile davacı annenin ekonomik ve sosyal durumunun bulundukları ülkeden usulünce araştırılması, ondan sonra davalının ekonomik ve sosyal durumu ile karşılaştırılarak hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.