Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 920 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8988 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/466-2014/92Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili şirketin dağıtımını yaptığı enerjiyi usulsüz ve kaçak olarak kullandığını, usulsüz elektrik kullanımından dolayı tutanak tanzim edildiğini, tutulan tutanaktan dolayı hakkında cezalı tahakkuk yapıldığını, bildiriye rağmen borcunu ödemediğinden Sakarya 2.İcra Müdürlüğünün 2012/6544 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının Sakarya 2.İcra Müdürlüğünün 2012/6544 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, 2.638,61 TL borcun asgari % 20 icra inkar tazminatı ve takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamış olmakla birlikte temyiz dilekçesinde, Sakarya'da işyerinin olmadığını, misafir olarak bulunduğu sırada davacı şirket görevlilerinin tutanağı kendisine imzalattıklarını savunmuştur.Mahkemece; davanın kabulüne, Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2012/6544 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, alacak likit olduğundan bahisle % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; abonesiz elektrik kullandığı iddiasıyla davalı hakkında, 18.07.2009 tarihinde düzenlenen tespit tutanağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Somut olayda; 18.07.2009 tarihinde, davalı hakkında işyerinde abonesiz elektrik kullandığı iddiasıyla tespit tutanağı düzenlendiği, tutanakta, davalı ile işyerinin ilgisine dair bilgi bulunmadığı, yargılama sırasında da dava konusu tutanağın tutulduğu işyerinin bulunduğu adreste kimin faaliyette bulunduğunun ilgili kurumlardan araştırılmadığı; mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun ise denetime elverişsiz ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece tutanak düzenlenen tarihte ve tutanakta belirlenen adreste davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü ve diğer kurumlardan sorularak ve mümzi tanıklar da dinlenmek suretiyle saptanması, gerekirse konusunda uzman başka bir bilirkişiden ayrıntılı, bilimsel veri ve yönetmelik hükümlerine uygun, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.