MAHKEMESİ : SİVAS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/12/2013NUMARASI : 2013/595-2013/522Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın dava şartı yokluğuna yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalının “Bölge Müdür Yardımcısı” olarak görev yapmakta iken 5737 sayılı yasa yürülüğe girince kadrosu iptal edilerek aynı yere “Şube Müdürü” olarak atandığı, bu görevde özel hizmet tazminatı % 135 üzerinde ödenmesi gerekirken sehven % 155 oranı üzerinden ödendiğini ileri sürerek, davalıya yapılan 2.059.02 TL fazla maaş ödemesinin, dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; davalının Sivas İdare Mahkemesinde fazla ödemelerin iadesine ilişkin idare işleminin iptali için açtığı davada, dava konusu idari işlemin iptaline (2010/468-994) karar verildiği, kararın kesinleştiği, iş bu dava hakkında Sivas İdare Mahkemesince verilmiş kesin hüküm bulunmasına rağmen dava açıldığı gerekçe gösterilerek, davanın; HMK 114. maddesi geregince kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.Dosya kapsamından; davalı tarafından, idarenin fazla ödemenin iadesine ilişkin işleminin iptali istemiyle Sivas İdare Mahkemesinde dava açıldığı, İdare Mahkemesinin 2010/468 E. 2010/994 K. sayılı kararı ile, hatalı ödemenin 60 günlük dava açma süresi, geçtikten sonra geri istenilmeyeceğine karar verildigi ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.HMK'nun 303. maddesi kesin hüküm koşulları açıkça izah edilmiş olup, söz konusu yasal bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturulabilmesi için, her iki davanın dava sebebinin, taraflarının ve ilk davanın hüküm fırkrası ile ikinci davaya ait talep sonucun aynı olması gerekir../..İdare Mahkemesince verilen usulden red kararının iş bu yargılama dosyasında anılan yasa maddesindeki koşulları taşımadığından kesin hüküm teşkil etmeyeceği, gözönünde bulundurulmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda mahkemece, işin esası hakkında inceleme yapılarak alınacak bilirkişi raporuna göre TBK'nun 77-78. maddeleri geregince fazla ödemenin bulunup bulunmadığının varsa miktarının belirlenmesinden sonra ulaşılacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.