MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 27/10/2014NUMARASI : 2014/705-2014/822Taraflar arasındaki nafaka artımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; tarfların 2008 yılında boşandıklarını, en son 2012 yılında yoksulluk nafakasının 350 TL'ye yükseltildiğini, nafakanın geçen süreçte yetersiz kaldığını belirterek 1.500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı cevabında, yeniden evlendiğini, bir çocuğu olduğunu davacının ailesiyle yaşadağı ve kira ödemediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; nafakanın 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmişitir.Hükmü davalı temyiz etmektedir.Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, 500 TL kira ödediği, 1996 model otomobili olduğu, davalının astsubay olduğu, 2.900 TL maaş aldığı, 250 TL lojman kirası ödediği, otomobili bulunduğu ve 16.000 TL tüketici kredisi borcu bulunduğu anlaşılmaktadır../..Mahkemece, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişimi ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.