Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9168 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15145 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : POLATLI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2010/519-2014/90Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı veili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin ticarethane abonesi olduğunu; müvekkiline ait elektrik sayacının hafıza devresinin arızalı olduğu belirtilerek, sayacın doğru çalışmadığı günler için davalı tarafından 12.073,80 TL tahakkuk yapıldığını, tahakkukun haksız ve miktarın da fahiş olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; tahakkukun yönetmeliğe uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece,iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı kuruma 3.499,64 TL dışında borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir../..Somut olayda; davacı, davalının elektrik abonesidir. Davalı kurum, 09/07/2005-11/06/2010 tarihleri arası dönem, sayacın eksik tüketim kaydettiği gerekçesine dayanarak "endeks esaslı ek tahakkuk bedeli" tahakkuk ettirmiştir. Mahkemece benimsenerek hükme esas alınan 27/11/2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; 09/07/2005-11/06/2010 tarihleri arası tüketilebilecek enerji bedelinin toplam 11.665,49 TL olduğu açıklanmıştır. Mahkemece; dava konusu tahakkuka ilişkin 5 yıllık süre boyunca, davacının sayacını okumayan davalının, kurum zararın meydana gelmesinde % 70 oranında müterafik kusur olduğu kabul edilerek, bilirkişi raporunda belirlenen bedelden anılan oranda indirim yapılmış ve yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının sayacının, davalı kurum tarafından süresinde ve düzenli aralıklarla okunmaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. TBK'nun 114/2. maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken TBK'nun 52. maddesi uyarınca, davacı ile birlikte davalının da müterafik kusurlu olduğu açıktır. HGK'nun 22/05/2012 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13. Hukuk Dairesi'nin 19/01/2004 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Davalı kurumun müterafik kusuru nedeniyle, davacının sorumlu olduğu bedelden, en fazla % 50 oranında indirim yapılması gerektiği kuşkusuz olup; mahkemece; davalının kusuru nedeniyle % 70 oranıda indirim yapılması doğru olmamıştır. Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda, tüketim bedelinden, davalının da müterafik kusuru nedeniyle TBK'nun 114/2. maddesi delaletiyle 52. maddesi uyarınca uygun bir oranda indirim yapılması suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.