Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9145 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14771 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2014NUMARASI : 2013/351-2014/58Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili tarafından kullanılan 32 adet doğalgaz aboneliğinin EPDK'nun 24/12/2008 tarih 1896 sayılı kararı uyarınca "Serbest Tüketici" statüsüne alınması için davalı kuruma başvurulduğunu, bir kısım taleplerin kabul edildiğini, 4 adet aboneliklerle ilgili istemlerin haksız olarak ret edildiğini ileri sürerek, 4 adet aboneliğin de "Serbest Tüketici Abonesi " olarak tespiti ile müvekkili tarafından yapılan fazla ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takipsiz bırakılması nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 18/12/2012 tarih 2012/5072 E, 9501 K sayılı karar ile; "Dosyanın işlemden kaldırılmasının HMK'nun 30. maddesine uygun düşmediği, deliller toplanmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak; davanın kısmen kabulü ile dava konusu doğalgaz aboneliklerinin serbest tüketici abonesi olarak tespitine, 229.180,05 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.4646 saylı Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun 8.maddesinde; serbest tüketici sınıflandırma şartları düzenlenmiş; aynı maddede, EPDK tarafından her yıl serbest tüketici olma sınırının yeniden belirleneceği açıklanmıştır.Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin, 4.maddesinin 29. alt bendinde ise, serbest tüketici abonesi tanımlanmıştır. ./..Ayrıca, EPDK'nun 24.12.2008 tarih ve 1896 sayılı kurul kararı; serbest tüketici olabilme şartlarına ilişkindir. Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan ve hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; dava tarihi 08/12/2009 olmasına rağmen, dava tarihinin 10.03.2011 olduğu belirtilerek hesaplama yapmış, hesaplamalara KDV ilave edilmeme gerekçesi açıklanmamıştır. Öte yandan, bilirkişi raporuna karşı itirazların karşılanması amacıyla, başka heyetten rapor alınmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi; bilirkişi heyetinden, dava tarihinin 08/12/2009 olduğu gözetilerek ve dava tarihinde yürülükte bulunan mevzuat ve EPDK kararlarına göre; tarafların önceki bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde değerlendirme ve hesaplama yapılan bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup taraflar lehine bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.