Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 913 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16324 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ZONGULDAK 1.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2012/1053-2013/657 Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 28 yıl önce evlendiklerini, 1995 ve 1998 doğumlu müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalının evine ve ailesine bakmadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacıya şiddet uyguladığını belirterek davacı için 350TL, müşterek çocuklar için 250'şer TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; emekli maaşı dışında geliri olmadığını, aynı evde yaşadıklarını, ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için 200 TL, müşterek çocuklar için 150'şer TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 196.maddesi gereğince eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için herbirinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Mahkemece, davacı ve müşterek çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Türk Medeni Kanunu'nda eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" dikkate alınmalıdır. Somut olayda yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davalının emekli olduğu, 640 TL maaş aldığı, başka gelirinin olmadığı, 200 TL kira ödediği tespit edilmiştir. Davalının tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre takdir edilen nafaka miktarı yüksektir. O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının gelir düzeyi nazara alınarak; davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre aylık 640 TL geliri bulunan davalının aylık toplam 500,00 TL nafaka ödemesine karar verilmek suretiyle, davalının geliri ile mütenasip olmayacak şekilde fazla nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.