MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2013NUMARASI : 2013/124-2013/58Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, Fethiye 1. Asliye (Aile) Mahkemesinin 03.07.2009 tarih 2009/348-330 sayılı kararı ile hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesi istenilmiştir.Davalı, küçüğün okula başlaması nedeniyle giderlerinin arttığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile aylık nafakanın 250,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, TMK’nu hükümleri çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır. Aralarında yaptıkları protokol, hukuki niteliği itibariyle Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece kanunun, emredici nitelikte kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda taraflar serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK, md.19). Nitekim, somut olayda, iştirak ve yoksulluk nafakaları tarafların özgür iradeleri ile protokole bağlanmış olup boşanma davasında bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun ihtiyaçlarına ve de hukuki statüye uygun bulunmuş, verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm tarafları ve mahkemeyi bağlayıcıdır (HUMK, md.237).TMK.'nun 331.maddesi hükmü uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının sosyal ve ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. Tam tersine boşanma sırasında küçük olan müşterek çocuk büyümüş ve okula başlama seviyesinde olup, eğitim giderleri artmıştır. Boşanma davası sırasında boşanmanın temini amacı ile protokol hükümleri gereğince ödemeyi kabul eden babanın şimdi böyle bir dava açarak iştirak nafakasının indirilmesini istemesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.