MAHKEMESİ : MİDYAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2012/490-2013/279Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında 06/01/2011 tarihinde akdedilen elektrik abone sözleşmesi uyarınca davacıya elektrik aboneliği verilerek elektrik enerjisi tedariki hizmeti sağlanmaya başlandığını, elektrik sayacının arızalı olduğu gerekçesi ile 21/09/2011 tarihinde davalı tarafından sökülerek yerine yeni sayaç takıldığını, akabinde de sökülen sayaçla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler sonucunda 07/03/2012 tarihinde kesilen ve endeks esaslı ek tahakkuk olduğu iddia edilen fatura ile 151.008,50 TL bedelin davacıya tahakkuk ettirildiğini ancak bedelin henüz davacı tarafından ödenmediğini, tahakkuk ettirilen fatura ve bedelin hiç bir surette gerçek kullanım miktarını yansıtmadığını, davacıya ait iş yerinin 12/04/2012 tarihinde faaliyete girdiğini, davacının işyerinde bu derece enerji tüketiminin gerçekleşmesinin olanaksız olduğunu belirterek 07.03.2012 tarihli 151.008,50 TL bedelli faturanın iptali ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile faiziyle beraber davacının 145.000 TL bedelden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; abonenin sayacının 21.09.2012 tarih ve 6423 nolu tutanak ile söküldüğünü, 20.09.2012 tarihli sayaç raporu ve ekinde bulunan optik port dökümü ile yazılı son endeks değerleri üzerinden aboneye fatura düzenlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı şirketin iş yeri elektrik aboneliğine dayalı olarak davalıdan elektrik hizmeti satın aldığı, elektrik sayaç ekranının arızalı olduğu gerekçesiyle elektrik sayacının değiştirilerek yeni sayaç takıldığı, sökülen elektrik sayacının ilk ve son endeks değerinin okunması suretiyle 07/03/2012 tarih ve A 741184 seri nolu elektrik faturası ile toplam 151.008,50 TL tutarında davacıya elektrik kullanım bedeli borcu çıkartıldığı, davacının itirazlarına rağmen endeks üzerinden okuma yapıldığı ve sayaca dışarıdan müdahale edilmediğinden dolayı davacının itirazlarının davalı şirketçe kabul görmediği, bilirkişi raporunda faturaya konu kullanımın davacının 44 yıllık kullanıma eşdeğer olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin elektriği kullandığı yerin dondurma imalathanesi olması nedeniyle arz ve talep üzerine mevsimsel olarak üretim yaptığı dikkate alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen aylık ortalama kullanım miktarına mahkemece itibar edilmediğinden fatura dönemindeki tarihlerin 2012 yılındaki karşılık gelen tarihlerdeki elektrik tüketim miktarı tespit edilerek bu miktardan 2012 yılında yapılan ortalama % 5 oranındaki elektrik zammı düşülerek 2011 yılındaki fatura dönemindeki tarihler arasındaki kullanım bedeli olan yani faturalandırılması gereken bedel tespit edilerek, tahakkuk ettirilen faturadan bu kullanım bedeli düşülerek bulunan miktarın davacıya fazladan tahakkuk ettirildiği belirtilerek bilirkişinin 27/05/2013 tarihli ek raporundaki kullanım miktarları ve tahakkuk tutarları dikkate alınarak mahkemece yapılan hesaplama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının 07/03/2012 tarih ve A 741184 seri nolu elektrik faturası gereğince ödemesi gereken 151.008,50 TL 'den 134.244,68 TL sinin son ödeme tarihi olan 16/03/2012 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olayda, mahkemece bilirkişi tarafından tespit edilen aylık ortalama kullanım miktarına itibar edilmediğinden fatura dönemindeki tarihlerin 2012 yılındaki karşılık gelen tarihlerdeki elektrik tüketim miktarı tespit edilerek bu miktardan 2012 yılında yapılan ortalama % 5 oranındaki elektrik zammı düşülerek 2011 yılındaki fatura dönemindeki tarihler arasındaki kullanım bedeli olan yani faturalandırılması gereken bedel tespit edilerek, tahakkuk ettirilen faturadan bu kullanım bedeli düşülerek davacının davalıya borçlu olmadığı miktar tespit edilmiştir. Uyuşmazlığın çözümü elektrikle ilgili teknik bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmekte olup mahkemece dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği bedelin, Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının borçlu olup olmadığının, borçlu ise ne miktarda borçlu olduğunun bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.