MAHKEMESİ : MANİSA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2014NUMARASI : 2014/418-2014/784Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların Manisa Aile Mahkemesinin 2003/379 E. 2004/1206 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkiline aylık 100 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine de aylık 50 TL iştirak nafakası bağlandığını, Manisa 2. Aile Mahkemesinin 2007/362-557 E.K. sayılı ilamı ile iştirak nafakasının 130 TL'ye yükseltildiğini, bu tarihe kadar tarafların nafakaların artışını anlaşarak belirlediklerini ve davalının 2013 yılı Haziran ayı dahil her ikisi için 450 TL nafaka ödediğini, yakın zamanda davalıya murislerinden taşınmazlar kaldığını ve ekonomik durumunda ciddi bir artış meydana geldiğini, nafakaların ise davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 700 TL artırılarak 800 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 700 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Manisa 1. Aile Mahkemesinin 2009/358-795 E.K. sayılı kararı ile tarafların müşterek çocuğu lehine hükmedilmiş olan aylık 150 TL iştirak nafakasının aylık 380 TL'ye, aynı karar ile davacı kadın lehine hükmedilmiş olan aylık 130 TL yoksulluk nafakasının aylık 270 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin ise yoksulluk nafakası hakkındaki hüküm dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. ./..Dosyanın incelenmesinde, taraflar Manisa Aile Mahkemesinin 25.11.2004 tarih ve 2003/379-2004/1206 E.K. sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Söz konusu karar ile müşterek çocuk lehine aylık 50 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 75 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.07.2005 tarih ve 2005/8367-10790 E.K. sayılı ilamı ile bozulması sonrasında 09.12.2005 tarih ve 2005/938-1228 E.K.sayılı karar ile davacı kadın lehine aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Daha sonra Manisa 2. Aile Mahkemesinin 04.12.2007 tarih ve 2007/362-557 E.K. sayılı kararı ile iştirak nafakası 130 TL'ye yükseltilmiş, en son Manisa 1. Aile Mahkemesinin 31.12.2009 tarih ve 2009/358-795 E.K. sayılı karar ile iştirak nafakası aylık 150 TL'ye, yoksulluk nafakası da 130 TL ye yükseltilmiştir. Eldeki dava ise 10.09.2013 tarihinde açılmıştır.Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesinde ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." 331.maddesinde de "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." düzenlemeleri yeralmaktadır.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır.Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine yoksulluk nafakası yönünden artırılan miktar fazladır.Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan nedenlerle, endeks uygulanmak suretiyle nafaka miktarının artışına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu fazla miktarda artışa hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.