MAHKEMESİ : ANAMUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2011/688-2013/261Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili idarenin sorumluluk sahası içerisinde bulunan devlet ormanında 11.10.2010 meydana gelen yangında 0,5 hektar civarında orman arazisinin yandığını, 43 adet kızılçam ağacının yanarak hayatiyetini yitirdiğini, yangının müvekkili kurum görevlilerince söndürüldüğünü, yapılan tahkikatlarda yangının, yangın mahallinden geçen enerji nakil hatlarının çok gevşek ve sarkık vaziyette olmasından dolayı tellerin birbirlerine sürtünerek ormana kıvılcım atmasından çıktığının kaynaklandığını, davalı kurumun yangının çıkmasında kusurlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan 22.478,67 TL zararın yangın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; olayda müvekkili kurumun kusur ve ihmali olmadığını, olay ve zararla müvekkili kurumun faaliyetleri arasında b-herhangi bir illiyet bağı olmadığını, söz konusu yangına mücbir sebep olan aşırı fırtınanın sebebiyet verdiğini, talep edilen tazminat tutarının da fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; orman yangınına standart dışı ve kapasitesinin üstünde hat taşıyan ağaç direğin izolatörünün yerinden çıkmasının sebep olduğu, davalı şirketin enerji nakil hattını standartlara uygun şekilde döşemeyip hat güzergahındaki oluşabilecek tehlikeleri önlemeye yönelik tedbirleri almaması nedeniyle yangından sorumlu ve davacı kurum zararını tazmin etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve 22.478,67 TL'nin 11.10.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..Dava konusu orman yangınına standart dışı ve kapasitesinin üstünde hat taşıyan elektrik direğindeki izolatörün yerinden çıkmasının sebep olduğu mahkemece saptanmıştırEnerji nakil hattının sahibi olan davalı, tehlike arzeden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden BK'nun 58. maddesi (TBK'nun 69.md.) uyarınca sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluktur. Somut olayda, yangın tehlike arzeden enerji nakil hattından kaynaklandığına göre davalı kusursuz olarak sorumlu bulunmaktadır. Yangının elektrik direğinden çıkmış olmasından dolayı, direklerin bakımı ve işletilmesinde davalının özensiz eylemi bulunmakta olup, davalı BK'nun 41. maddesi (TBK'nun 49. md.)gereğince kusurlu olarak da sorumludur. Bu durum karşısında yangın nedeniyle oluşan zararlardan davalı sorumludur.Ne var ki, zararın kapsamını tayinde davacı idarenin kusurunun bulunup bulunmadığının da araştırılıp, tartışılması gerekmektedir.Ormanları yangınlara karşı korumak, davacı idarenin bizatihi asli görevidir. Bu nedenle, çıkan yangını en kısa sürede söndürmek, zararın büyümesini önlemek için her türlü tedbiri almak ve gereğini yapmak da idarenin görevidir.Davacı Orman idaresinin dava konusu yangını söndürmede kusuru olupta yangının büyümesine neden olmuş ise; bu durumda müterafik kusuru gereği tazminattan indirim yapılması gerekir.Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, dava konusu yangın ve yangını söndürmede davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, yangının büyümesine ve zararın artmasına neden olup olmadığı araştırılıp, tazminat miktarından indirim yapılıp yapılmayacağı araştırılarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden de rapor alınarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ;Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.