Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8978 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4325 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen katkı payı alacağı, ziynet eşyası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için 30.05.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ziynet eşyalarının (nişanda, kınada ve düğünde takılan) aynen iadesi, olmadığı takdirde 5.000 TL (ıslah ile 23.374,75 TL) faiziyle birlikte tahsili, ayrıca evlilik birliği esnasında edinilen aracın da 2.000 TL’sinin iadesi ile evlilik birliği esnasında edinilen taşınmazların 1.000 TL’sinin tahsili talep edilmiştir. (Yargılama esnasında ziynetler dışındaki taleplerden vazgeçilmiştir.) Davalı vekili cevabında; takıların tamamının davacıda olduğunu, sadece 500 TL’lik kısmının düğün salonu borcu için verildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; tanık beyanlarından, CD görüntülerinden ve davalının, dilekçede belirtilen takıları inkâr etmemesinden, dilekçedeki takıların var olduğu kanaatine ulaşıldığı, her ne kadar takılar kadın üzerinde taşınacak eşyalar ise de, davalı tanığının boşanma davasında “altınların düğün masraflarına harcanmak üzere bozdurulduğu” beyanı ve bu altınların bir daha alınmamak üzere karşılıksız verildiğine dair dosyaya delil sunulmadığı gerekçe gösterilerek, dava dilekçesinde belirtilen tüm altınların davalı uhdesinde olduğu kabul edilerek, 28.374,75 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmektedirler. Davacı vekilinin temyizi yönünden; Davada, ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş, mahkemece ziynet eşyalarının bedeline hükmedilmiş, faiz konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.Mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında karar vermesi gerekir. Buna rağmen, mahkemenin asıl veya yardımcı taleplerden biri hakkında (unutma nedeniyle) olumlu veya olumsuz hiçbir karar vermemiş olması mümkündür. Bu durumda; karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılmaz. Çünkü, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar yoktur. O halde, yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü mahkemece, talep edilen faiz yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, boşanma davasında ve iş bu dosyada tanık olarak dinlenen Kadir Keykubatlı’nın beyanları “tüm” altınların bozdurulduğuna yönelik olmayıp, mahkemece bu yönde değerlendirilerek, ayrıca davalının dilekçedeki takıların içerik ve miktarına yönelik itirazları dikkate alınmaksızın ve itirazı bulunmadığından hareketle, dava dilekçesinde belirtilen tüm ziynet eşyalarına yönelik talebin kabulü doğru görülmemiştir.TMK.nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen tüm takıların nişan, düğün ve kınada kendisine takıldığını davacı ispat etmelidir.Somut olayda 20.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda; CD görüntüleri ve fotoğraflar incelenerek varlığı tespit edilen ziynet eşyalarının değeri 14.448 TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili, rapora bir diyeceği olmadığını yargılamada beyan etmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen tüm ziynet eşyalarının bedeli belirlenmek üzere bilirkişiden 28.03.2012 tarihli ek rapor alınmış ve raporda belirlenen 28.374,75 TL’ye hükmedilmiştir.İspat yükü kendisinde olan davacı taraf, ziynet eşyalarının miktar ve niteliğini CD görüntüleri ve fotoğraflarda mevcut olduğu kadarıyla kanıtlamış, bunları inceleyerek yapılan belirlemeye de itiraz etmemiş olup, bu durum karşısında mahkemece 20.05.2011 tarihli bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, ek rapor esas alınarak dava dilekçesinde belirtilen tüm ziynet eşyaları yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.