Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8975 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1427 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/09/2014NUMARASI : 2014/113-2014/475Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde tarafların İzmir 4. Aile Mahkemesi'nin 2005/430 Esas-2005/650 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk Feyza'nın boşanma kararı ile birlikte velayetinin davacı anneye bırakıldığını, ayrıca ortak çocuk için 50,00-TL iştirak nafakasının davalı babadan tahsiline karar verildiğini, daha sonra İzmir 9 Aile Mahkemesinin 2011/1009 Esas-2012/169 Karar sayılı ilamı ile iştirak nafakasının aylık 125 TL'ye yükseltildiğini, bu bedelin ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini, nafakanın 300 TL arttırılarak 425 TL ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkeme tarafından; davanın kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 14/02/2014 tarihinden başlamak üzere İzmir 9. Aile Mahkemesinin 2011/1009 Esas-2012/169 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmolunan aylık 125,00-TL iştirak nafakasının 200,00-TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.TMK. 182/2.maddesinde; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır" denilmektedir. Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder." TMK 330/1. maddesinde ise "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" denilmektedir../..İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Somut olayda; müşterek çocuğun lise 2. sınıfa devam ettiği, 210,00 TL dershane ücreti, 150,00 TL servis ücreti ödendiği, 2 yıl öncesine göre ihtiyaçlarındaki artışın mahkemenin takdir ettiğinden daha fazla olacağı; davalının ise emekli olduğu, 1.268 TL maaşının olduğu anlaşılmaktadır.Müşterek çocuk yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun yaşına, eğitim durumu ve ihtiyaç durumuna göre, mahkemece takdir edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakası miktarı düşüktür. Bu nedenle mahkemece, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu gözetilerek Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bir iştirak nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.