MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükümdavacı vekili taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili 19.04.2012 tarihli dilekçesinde; tarafların 200 m² villanın alım satımı konusunda anlaştıklarını, davacının davalıya 9.000 TL kapora verdiğini, sonrasında satış gerçekleşmediği halde davalının bu bedeli iade etmediğini belirterek, 9.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; tarafların, davalıya ait konutun davacıya satımı konusunda anlaştıklarını “Konuttaki eksik ve ekstra işlerin yapılması için” dava konusu sözleşmeyi imzaladıklarını, bu işler için davalıya 9.000 TL ödeme yapıldığını, sözleşme uyarınca gereken işlerin yapıldığını, ancak davacının konutu almaktan vazgeçtiğini, bunun üzerine daha düşük bedelle 3.kişiye satıldığını, BK 66.maddede öngörülen zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuştur. Mahkemece; ödenen para kapora olarak değerlendirilmiş ve taraflar arasında tapulu taşınmaz satış??na ilişkin sözleşmenin geçerli olmadığı, taşınmazın 3.kişiye satış tarihi olan 25.08.2009 tarihinden itibaren davacının ödediği kaporayı sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep etmesi gerektiği BK. 66.maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçe gösterilerek, davanın zamanaşımı süresi nedeniyle reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen (tanık beyanlarına göre 2007-2008 tarihli) tarihsiz sözleşme alıcı olarak davacı, satıcı olarak davalı tarafından imzalanmış, sözleşmede; “200 m² tripleks villanın eksik ve ekstra yapılacak işleri ve oturma ruhsatından hemen sonra yapılacak işler” tek tek sayılmış, kaparo olarak 9.000 TL alındığı belirtilmiştir.Bu durumda taraflar arasında kurulan yukarıdaki sözleşme uyarınca (davalının da kabulünde olduğu gibi) davalı tarafından alınan 9.000 TL kaporanın iadesi talep edilmekle, sözleşme ilişkisinde uygulanması gereken BK. 125. (TBK md. 146) maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi olup, mahkemece BK. 66.maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresi esas alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.