MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının hayvanlarının olay günü davacıya ait kavun ve elma bahçesine girerek, mahsule ve ağaçlara zarar verdiğini, somut olayda, müvekkilinin 11.988 TL zararının olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen zararın ve tespit masrafının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile, tarlada oluşan zarar tutarı olan 11.988 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Borçlar Kanununun 41.maddesinde deyimini bulan zarar, mal varlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim, tazminatın amacı da mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. 6100 sayılı HMK'nun 266.maddesi; "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ile görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü getirmiştir.Bilirkişi raporunu hazırlarken dayanakları olan özel ve somut nedenleri belirtmek zorundadır. Ayrıca, raporlar bilimsel verilere dayanmalı ve resmi veriler rapor ekine alınmalıdır. Ancak, bu şekilde hazırlanmış rapor denetime açık olup, mahkemece değerlendirilerek hükme esas alınabilir. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan verim, fiyat gibi kalemlere ilişkin resmi birimlerden alınmış bilgi ve belge bulunmamaktadır. Oysa, bilirkişi raporunu hazırlarken dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel ve resmi verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde net, anlaşılabilir, belge ve bilgiye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Bu durumda mahkemece; Tarım Müdürlüğünden zarar tarihi itibariyle verim miktarları ve kilogram satış değerleri sorulup, gerekli diğer resmi veriler dosyaya konularak bu verilere uygun şekilde ve ekili üründen elde edilecek brüt gelirden, ekim, bakım vb. masraflar düşülmek suretiyle net gelir hesaplanmak ve buna göre zarar belirlenmek üzere ek bilirkişi raporu temin edilerek rapor denetlendikten sonra sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.