Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8882 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 532 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANTALYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/10/2013NUMARASI : 2013/250-2013/874Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; ile davalının başka bir kadın ile birlikte yaşamak için müşterek konutu terk ettiğini belirterek, davacı müvekkili yararına aylık 1.500.00 TL ve müşterek çocuklar H.. N.., H.. U.. ve A.. için ayrı ayrı 750'şer TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi sunmamış ancak duruşmadaki beyanında; daha önce bir kadın ile ilişkisi olduğunu ve fakat ayrıldığını, bir mobilya atolyesi bulunduğunu, iflas durumunda olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece, davalının kısmen kabulü ile davacı kadın için aylık 300.00TL, müşterek çocuk H.. N.. için 200.00 TL, H.. U.. için 150.00 TL ve A.. için 150,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK.nun 197.maddesi uyarınca, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır(TMK.md.186/son).Nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve TMK 4.md. vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir../..Somut olayda; dosyada yeralan ekonomik sosyal durum araştırma yazılarına verilen cevaplarda davacının ev hanımı olduğu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı, davalının ise kendisine ait mobilya atölyesinde mobilya dekorasyon işi yaptığı, işyeri giderleri hariç aylık ortalama 2000 TL gelirinin olduğu belirtilmiş; dinlenen tanıklar ise; davalının mobilyacılık işi yaptığını, bir dönem aynı zamanda bar işlettiğini ancak şu anda bu işi bıraktığını beyan etmişler, tanık E.. K.. beyanına ek olarak davalının mobilya dekorasyon işinden aylık kazancının 15.000 TL olduğunu, tanık Ö.. C.. ise davalının gelirinin sezonluk olarak değişmekle birlikte zaman zaman 15.000 TL'yi de bulabildiğini ancak aylık net gelirinin hiçbir durumda 5000 TL'nin altına düşmediğini belirtmişlerdir. Tüm dosya kapsamı itibariyle davalının geliri ile ilgili olarak, sosyal ekonomik durum tespit tutanağında yapılan belirleme ile tanık beyanlarında belirtilen hususlar arasında çelişki bulunduğu, mahkeme tarafından bu çelişkinin giderilmediği ve davalının mobilya-dekorasyon işinden elde ettiği gelirin net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür.Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ile yine müşterek çocukların ihtiyaç durumlarıda saptanarak, tespit edilen sosyal-ekonomik durumuna göre TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca belirlenecek uygun nafakaya karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.