MAHKEMESİ : TAVŞANLI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2013/118-2014/341Taraflar arasındaki alacak davasının (asıl ve karşı dava) yapılan yargılaması sonunda asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın ... Ticaret ünvanı altında traktör satışı yaptığını, müvekkili davacının davalıdan, üçüncü kişi M.. A..'ya ait olan ve fakat satışı davalı tarafından yapılan ... plaka sayılı traktörü satın aldığını ve aynı gün davalıya bu satış sebebiyle 250 TL kaparo ödemesi yaptığını, yine araç bedelinin 7.276,00 TL'lik kısmını çek ile, 2000 TL'Lik kısmını da nakit olarak ödediğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre, aracın mülkiyetinin müvekkili davacıya devredilmesiyle birlikte kalan bedelin davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının aracın mülkiyetini davacıya devretmediğini, bu arada davalı tarafından araç maliki M.. A.. hakkında yapılan, Tavşanlı İcra Müdürlüğü'nün 2012/1452 esas sayılı icra takip dosyası ile dava konusu traktörün ihale yoluyla davalıya satıldığını ve teslim edildiğini, böylece davacı müvekkilinin aracın zilyetliğini de kaybettiğini, buna karşın sözleşme gereği ödediği 9.526,00 TL'nin davalı tarafça müvekkiline iade edilmediğini belirterek iş bu bedelin icra müdürlüğü tarafından haczedildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davalı müvekkilinin, dava dışı üçüncü kişi M.. A..'dan takas yolu ile aldığı ... plaka sayılı traktörü davacıya 14.000 TL bedel ile sattığını, davacının satış bedelinin 3.500,00 TL'lik kısmını tutanak karşılığı nakit, 3.747,00 TL'lik kısmını çek ile ödediğini, kalan 6.724,00 TL'lik kısmını ödemediğini, bu sırada müvekkilinin dava dışı M.. A..'dan olan alacağı nedeniyle Tavşanlı İcra Müdürlüğ'nün 2012/1452 esas sayılı dosyası ile bu kişiye karşı icra takibi yaptığını ve dava konusu traktörün icra müdürlüğü tarafından satışının gerçekleştiğini, bu süreçte davacının dava konusu traktörü 2004 yılından başlayarak icra müdürlüğünce muhafaza altına alındığı 10.09.2012 tarihine kadar fillen kullanıldığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından, davacının traktörü fiilen kullandığı 8 yıllık dönem için kullanım bedeli, traktörde oluşan değer kaybı bedeli ve davacı tarafça ödenemeyen bakiye satış bedeli olmak üzere toplam 10.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir../..Mahkemece; dava konusu aracın satışının resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu ve tarafların geçersiz sözleşme kapsamında aldıklarını iade anındaki hali ile iade yükümlülüğünde oldukları, bu sebeple davacının (karşı davalı) ödediği bedele karşılık faiz, davalının (karşı davacı) ise dava konusu traktörün kullanım mahrumiyetinden doğan bedel ve zararı talep edemeyeceği tespiti ile, bu doğrultuda davacının araç bedeli olarak ödediği 7.526,00 TL'nin davacıya (karşı davalı), dava konusu aracın ise davalıya (karşı davacıya) iadesine ve davalı-karşı davacının bakiye alacak ve değer kaybı karşılığı 10.000 TL tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bent kapsamın dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.1- Davacının (karşı davalının) temyiz itirazları bakımından; Dosya kapsamından; dava konusu traktörün, Tavşanlı İcra Müdürlüğü'nün 2012/1452 esas sayılı takip dosyasında ihale yoluyla yapılan satış neticesinde takip dosyasındaki alacağına mahsuben davalı tarafça alındığı ve icra dosyasında mevcut 22/11/2012 tarihli haciz teslim tutanağı ile davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmış olmasına karşın, mahkemece, bu husus gözetilmeksizin davacı tarafça ödenen bedelin davacıya iadesinin, dava konusu traktörün davalıya teslim edilmesi şartına bağlanması doğru değilse de bu husus bozma konusu yapılmamıştır.Buna karşın Borçlar Kanunu'nun 101.maddesinde, "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle, mütemerrit olur" düzenlemesi mevcuttur. Borçlunun temerrüde düşmesi halinde ise talep edilen alacak miktarına temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanabilecektir. Sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde de talep edilen alacağa gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinden, ancak bu şekilde gerçekleşen bir iade talebinden itibaren temerrüt faizi işleyecektir. O halde; zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.(BK'nın 117/son maddesi).Somut olayda, davacı taraf, talep ettiği alacak miktarına, dava konusu aracın icra müdürlüğü tarafından haczedildiği tarihten itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ve dosya kapsamında dava konusu traktörün 22.11.2012 tarihli haciz tutanağı ile davalıya teslim edildiği anlaşılmış olsa dahi, davacının ödediği bedelin kendisine iadesine dair dava tarihinden önce, davalı tarafa göndermiş olduğu bir ihtar bulunmadığına göre dava tarihinden önce temerrüt olgusu gerçekleşmemiş olup, dava konusu alacak miktarı yönünden dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekmektedir. Buna karşın mahkemece, davacının temerrüt faizi talebine ilişkin olarak olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış, bu konuda hüküm tesis edilmemiştir.O halde mahkemece; davacıya iadesine karar verilen alacak miktarına, davacı tarafça talep edilmiş olması da göz önüne alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda faiz işletilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir../..2- Davalının (karşı davacının) temyiz itirazları bakımından; Mahkemece, davacının (karşı davalının) alacak talebi bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına karşın reddedilen kısım üzerinden davalı (karşı davacı) lehine vekalet vekalet ücreti tekdir edilmemiştir. Davanın bir bölümünün reddi halinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti verilmesi gerekirken hiç verilmemiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.