MAHKEMESİ : SERİK 2. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 25/12/2012NUMARASI : 2011/285-2012/548 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında villa satışı konusunda sözleşme yapıldığını, tamamının bedeli ödenmiş olan A11 nolu villanın 19/25 payının davacı adına tescilinin sağlandığını, 6/25 payının ise dava dışı kişiye devredildiğini, davacının tamamının sahibi olması gerektiğini, davalının kötüniyetli olarak davacıya villayı paylı devrettiğini belirterek, villanın 6/25 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesine mümkün değil ise dava tarihindeki değerinin reeskont faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tescil talebinin reddine, villanın 6/25 payının dava tarihindeki değeri olan 144.000.00 TL'nin reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin TBK'nun 77-82.maddeleri(BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli(haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Taşınmazın devrine ilişkin, TMK'nun 705, BK'nun 213(TBK'nun 237), Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanununun 60.maddeleri gereğince ve HGK'nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E, 2000/1704 K.sayılı kararı ile taşınmazın devrine ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut verileri tek tek uygulanarak ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değeri her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır. Somut olayda ise davaya konu villanın 6/25 payının dava dışı kişiye 14/04/2008 tarihinde tapuda devredildiği diğer bir deyişle edimin ifasının bu tarihte imkansızlaştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece keşif yapılmış, keşfe katılan inşaat mühendisi ve hukukçu bilirkişiler raporlarında dava tarihi itibari ile villanın 6/25 payının serbest piyasa şartlarına göre değerinin 144.000 TL olduğunu belirtmişler, anılan rapor da hükme dayanak alınmıştır .Mahkemece; davacının ödediği satış bedelinin edimin ifasının imkansızlaştığı tarihine kadar ulaştığı alım gücünün uzman bilirkişi raporu ile çeşitli ekonomik etkenlerin altın ve döviz kurlarındaki artışın, maaş artış oranları ile ÜFE artış oranı ile ilgili değerlerin ortalaması alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, davaya konu payın rayiç değerinin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.