MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin murisleri ...’nun 11.07.2011 tarihinde sözlü vasiyetname yaptığını, vasiyetname ile kızı ...’ndan kendisine intikal eden ... ...deki hissesinin tamamını torunları Kenan ve ...’na bıraktığını, vasiyetnamenin açıldığını, ancak vasiyetnamenin usulüne uygun olarak yapılmadığı, sözlü vasiyetnamenin şartlarını taşımadığı ileri sürülerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; 23.07.2012 tarihli feragat dilekçesiyle davadan feragat edildiği gerekçesiyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK. 307.maddesine göre “feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 74.maddesine göre vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde feragate ilişkin özel yetki verilmesi şarttır.Davaya konu 23.07.2012 hakim havale tarihli feragat dilekçesinin incelenmesinde; “Mahkememizin 2012/277 Esas sayılı vasiyetnamenin iptal davasından feragat ediyorum” şeklinde olup bu feragat dilekçesinin altında davacılardan ...’nun ve davacı vekili olarak da Av.... ad ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.Mahkemece, 10.09.2012 tarihli duruşmasız dosya üzerinden yapılan ön inceleme tutanağı sonucunda yukarıda bahsi geçen feragat dilekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekili temyizinde; bahsi geçen feragat dilekçesiyle sadece dilekçede ismi bulunan davacı müvekkillerinden ... yönünden feragat ettiklerini, diğer müvekkilleri yönünden feragatlerinin bulunmadığını, bu müvekkilleri yönlerinden davanın esasına girilmesi gerekirken, tümü yönünden feragat nedeniyle davanın reddinin doğru olmadığı yönünde temyiz talebinde bulunmuştur.Somut olayda; davaya konu feragat dilekçesinin içeriğinden açıkça anlaşıldığı gibi davacı vekili sadece müvekkillerinden ... için davadan feragat etmiştir. Diğer müvekkilleri yönünden feragati sözkonusu değildir. Bu davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, tüm davacılar yönünden yazılı şekilde feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.HMK. 74.maddesine göre davadan feragat için vekaletnamede özel yetki bulunması gerekir, aksi halde vekili tek başına davadan feragat edemez. Mahkemece, davadan feragat eden davacılardan ... dışındaki diğer davacıların vekaletnamelerinde feragate ilişkin özel yetki bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru değildir. Mahkemece; feragat dilekçesi üzerinde kimlik tespiti yapılmadan hüküm kurulmuş ise de; temyiz eden vekili temyiz dilekçesinde bu feragat dilekçesinin davacılardan ... için verildiğini kabul ettiğinden, kimlik tespiti yapılmaması sonuca etkili görülmemiş, sadece yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.