MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 29.05.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacıların kızı ile davalının 28.01.2010 tarihli mahkeme kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuklardan...'ın üniversite öğrencisi olması nedeniyle davacıların torunları olan... tarafından davalı aleyhine açılan nafaka davası neticesinde aylık 300 TL nafakaya hükmedildiğini, ayrıca davalının oğlu olan...'ın tüm üniversite masraflarını da ayrıca karşılama sözü vermesine rağmen okul taksitlerinin ödenmemesi üzerine... tarafından yeniden nafaka davası açılarak okul taksitlerinin de hüküm altına alınmasını talep etmesi üzerine aylık 1.200 TL yardım nafakasına hükmedildiğini bunun üzerine davalının 01.01.2012 tarihinden itibaren üniversite taksitlerini yatırmaya başladığını ancak davalının, daha önceki dönemlere ilişkin (2010 yılı Ocak ayından itibaren) okul taksitlerini ödememesi nedeniyle okul taksitlerinin davacılar tarafından ödendiğini, davacıların, torunları olan...'ın eğitiminin aksamaması için ödeme yaptıklarını belirterek 2010 yılı başından 01.01.2012 tarihine kadar davacılar tarafından yatırılmış olan 22.520,00 TL okul taksit bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, gerek boşanma davasında gerekse ilk açılan nafaka davasında okul taksitlerini ödeyeceğine dair taahhütte bulunmadığını, davalının, çocuğu olan...'ın hazırlık ve 1. sınıf üniversite okul taksitlerini ödediğini daha sonra da mahkemece hüküm altına alınan 1.200 TL aylık nafakayı düzenli ödemeye devam ettiğini, davacıların, torunları için yaptığı okul taksit ödemelerinin bağış niteliğinde olduğunu ve rücu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacıların nafaka alacaklısı olma sıfatlarının bulunmadığı, davacıların torunu olan...'ın dava tarihi itibariyle reşit olup, 2010 yılı ve sonraki yıllar için...'ın bir alacağı varsa babası olan davalıya karşı dava açabileceği, TMK 364 madde hükmüne göre, davacıların, torunları... için okul taksitlerini yatırmak suretiyle bir külfete girmiş olmalarının, yapmış oldukları bu giderleri davalıdan isteme hukuksal hakkını vermeyeceği ayrıca büyükanne ve büyükbabanın torunlarının öğrenim giderine katkıda bulunmalarının ahlaki ve tabi davranış biçimlerinden olduğu gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak süresinde temyiz edilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacıların kızı ile davalının 28.01.2010 tarihli mahkeme kararı ile anlaşmalı olarak boşandığı, davacıların torunu- davalının oğlu olan... tarafından davalı aleyhine, üniversite öğrencisi olması nedeniyle 24.06.2010 tarihinde yardım nafakası talepli dava açıldığı, davalı babanın görülen nafaka davasının duruşmasında ''ben oğlumu özel üniversitede okutuyorum. Üniversite okuma giderlerini ödüyorum. Bunun dışında dava tarihinden itibaren aylık 300 TL yardım nafakasını vermeyi kabul ediyorum.'' şeklinde imzalı beyanda bulunduğu ve mahkemece, dava tarihinden itibaren aylık 300 TL nafakaya hükmedildiği, üniversite okul taksitlerinin davalı tarafından ödenmediği gerekçesi ile dava dışı... tarafından yeniden 12.09.2011 tarihinde nafaka artırım davası açıldığı ve mahkemece aylık 1.200 TL nafakaya hükmedildiği, davacılar tarafından davalıya gönderilen 02.11.2010 tarihli ihtarname ile, torunları olan...'ın eğitiminin aksamaması için okul taksitlerini yatırmaya devam ettikleri ancak bu taksitlerin ihtirazi kayıtla yatırılmakta olup davalıdan talep edileceğinin davalıya bildirildiği ve davacıların, torunları olan...'ın okul taksitlerini ödediğine ilişkin banka dekontlarının dosyada mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Başkasının borcunu ödeyen kişi, borçlu kendisine yetki vermemiş olsa bile borçlunun temsilcisi sıfatıyla hareket etmiş olacağından, borçluya karşı vekâletsiz iş gören sıfatıyla B.K.m. 413 gereğince istemde bulunabilecektir.(HGK. 27.02.2002 gün ve 2002/3–118 E, 2002/131 K.) Maddi olayı açıklamak tarafların, bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddesini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HUMK 76. md). O nedenle talep olmasa dahi vekaletsiz işgörme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilinin mümkün olup olmadığına yapılacak yargılama sonucunda karar verecektir. Dava, hukuksal nitelikte vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacağın tahsili istemine ilişkindir (BK.md.414). Bu bağlamda, davacıların torunu... tarafından davalı aleyhine açılan ilk nafaka davasında, davalının, oğlunu özel üniversitede okuttuğuna ve üniversitede okuma giderlerini kendisinin ödediğine ilişkin beyanı dikkate alındığında, davalının nafaka yükümlüsü olup çocuğu olan nafaka alacaklısı...'ın üniversite okul giderlerinden sorumlu olduğu, davacılar tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile, yapılan okul taksidi ödemelerinin ihtirazi kayıtla yapıldığı davalıya bildirerek davacıların bu yöndeki iradelerini ortaya koydukları ve vekaletsiz iş görme hükümleri gereği yaptıkları ödemeleri davalıdan talep haklarının mevcut olduğu gözetilerek BK.nun vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca alacak miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.